Yazarlar

Dayanışma Sadakattır

Dayanışma Sadakattır…

Pandemi süreci dünyaya, insanlığa, toplumlara aynı acıların yaşanabileceğini, derinleşebileceğini, ortaklaşabileceğini öğretti. Yaşama dair bir çok şey anlamsız hale gelirken sağlık kavramının önemi ve değeri tek gerçeğimiz olarak hayatımıza sindi. Devamlı tahribata uğrayan doğa, tüketilen kaynaklar, kirlenen atmosfer ve değişen dengeler insanlık tarihini zor bir çıkmazın içine itti. Covid-19 ne ekonomik güç, ne teknolojik yatırım, ne askeri donanım, ne de zenginlik statüsü dinlemedi. Dünya ülkeleri etkin ve geçerli çözümler bulabilme konusunda ciddi bunalımlar yaşarken Türkiye halkları zor günlerin bilinmezlik sürecinde toplumsal mutabakat ve dayanışma olgusunun ne kadar kıymetli olduğuna tanıklık etti.

ACI GALİP GELMEDEN

Ülkemizin pandemi karnesi sert sonuçlar doğurdu. Devletin açıkladığı destek paketleri işçi ve emekçiye yansımadığı gibi işsizliğin artmasına, mali külfetlerin çoğalmasına ve derin ekonomik kayıplara sebep oldu. Üretim durdu borçlanma talebi zirveye vurdu. Yurttaş olarak elimizden geldiği kadar sorumluluk almak ve insanlarımızın sorunlarına duyarlı davranmak için çıktığımız yolda Toplumsal Dayanışma Kültürümüzü geliştirmek ilkesi ile çaba sarf ediyoruz. Bu ilkesel çabamız bireyin varlığı esastır şiarıyla örgütlediğimiz dayanışma modelleri kanayan yaralara bir nefes bir soluk oldu.

SAHİBİNİ BEKLEYEN DÜŞLER

Ben toplumcu bir insanım, toplumun olumlu yönde gelişmesi beni mutlu eder. Hangi görüşe, düşünceye ve hatta inanca sahip olursa olsun sosyal devlet perspektifinde her bireyin eşit olması gerektiğine inanırım. Karşılıksız, koşulsuz sevgi ile çıktığım bu yolda tek enerjim, tek motivasyonum, yüreğimin bütün açıklığıyla ifşa ettiğim dayanışma aşkım. Son dönemlerde yaşanan olumsuz gelişmeler hepimizi üzüyor, şaşırtıyor ve endişeye sürüklüyor. Ülkemizde büyük kesim açlık ve yoksulluk çukurunda hayatta kalma mücadelesi verirken, öte yanda israf düzeni kol geziyor. Değerler örseleniyor, çelişkiler büyüyor. Böylesine kötü örneklerin gelecek kuşaklara yüklediği faturalar ve miras bırakacağı manevi zararlar yarınları daha da karamsar kılıyor. Tahammülsüzlük birilerine yaranma çabası, ötekileştirme adımları derin boyutlara doğru ilerliyor.

DEĞERLER BASAMAĞI

Yukarıda bahsettiğimiz negatif gelişme ve süreçlerden bir an önce kurtulmak zorundayız. Toplumsal mutabakatı sağlamak ve genişletmek durumundayız. Kurucu değerlere bağlı bir yurttaş olarak, çözüme odaklanmanın gerekliliğe inanıyorum. Sorunları çözme iradesinden ve hedeften geri adım atmama becerisinden destek alarak, yaşamın her alanında başarıya erişeceğimizi düşünüyorum. Olağanüstü koşullarda dahi beyinlerinde soygun düzeni kurgulayıp 1 liralık ürünün üzerine 2 lira kazanç koyarak satmaya uğraşıp kötülük tasarlayanları gördükçe sızıyı bedenimde değil, ruhumda hissediyorum. Nezaket ve zarafet kuralları içinde değerler basamağını üstün tutanların önünde saygıyla eğiliyorum.

Kadir POLAT

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu