İstanbul

TÜGVA’nın işgal ettiği İBB arazisi AKP-MHP grubunun oylarıyla AKP’li belediyeye devredildi

CHP Grup Sözcüsü Tarık Balyalı: "Geçmişte büyükşehir belediyesini bu vakıfların şubesi gibi kullandılar ama biz buna müsaade etmiyoruz, etmeyeceğiz... Eyüpsultan Belediyesi TÜGVA’nın şubesi mi?" dedi.

İBB Meclisi’nin mart ayı oturumlarının son birleşimi, 2. Başkanvekili Ömer Faruk Kalaycı başkanlığında Yenikapı’daki Dr. Mimar Kadir Topbaş Gösteri ve Sanat Merkezi’nde yapıldı.

Oturumda, AKP grubunun 14 Mart’taki ilk oturumda, TÜGVA Genel Merkezi tarafından 2019 yılından beri işgal edildiği için İBB’nin hukuki süreç başlattığı yaklaşık 1000 metrekarelik İBB arazisinin, AKP’li Eyüpsultan Belediyesi’ne 10 yıllığına bedelsiz tahsisi için verdiği teklifi gündeme alındı.

Karar AKP-MHP grubunun oyları, CHP-İYİ Parti grubunun muhalefeti ile kabul edildi. Komisyon raporunun oylanması öncesinde tartışma çıktı.

Oylama öncesi söz alan CHP’li Meclis Üyesi Gülsüm Polat şunları söyledi.

“Hiçbir ecrimisil ödemeksizin uzun yıllar kullanmış, resmen çökmüştür”

TÜGVA Genel Merkezi bu binayı kullanmakla kalmamış, yanındaki araziyi ve duvar ve tellerle çevirerek gasp etmiştir. Gasp etmiştir diyorum. Çünkü hiçbir ecrimisil ödemeksizin uzun yıllar kullanmış, resmen çökmüştür. Mart 2019 seçimlerinden sonra yeni İBB yönetimiyle biz ne yaptık bu konuda. İstanbul’a yeni bir anlayış geldi. Ekrem başkanımız ‘hiç kimseye kayırmacılık yok. Ne vakıftı ne dernekti ne yandaştı. Biz kamunun hakkını hiç kimseye yedirmeyiz’ dedi.

Tespitlere başladık. Bu şekilde hiçbir sözleşmeye dayanmayan, gasp edilen, kamuya ait malların hepsi için ecrimisil gönderdik 2021 yılında TÜGVA’ya da ecrimisil gönderildi. Ancak ihbarnamesi alınınca her nedense Eyüp Belediyesi’ndeki Meclis Üyesi arkadaşlarımız koşa koşa bir önerge hazırlayıp tahsis kararı çıkartmaya çalıştılar. Zamanlama çok manidar. Niye arkadan dolaşıyorsunuz? Samimi iseniz TÜGVA olarak ödersiniz bu ecrimisil bedelini. Kamunun hakkını kamuya verirsiniz. Ondan sonra da İBB ile anlaşmaya gidersiniz. Parasını verdikten sonra kurallara uyduktan sonra İBB neden anlaşma yapmasın? Sizin ne gibi bir muafiyetiniz var diğer vakıflardan, derneklerden, yandaş olmanın dışında. Vatandaşa gelince  ecrimisil ödeyecek TÜGVA’ya gelince ödemeyecek. Ne kadar arkadan dolaşmaya çalışırsanız çalışın biz yetimin hakkını size yedirmeyeceğiz ve bu maddeyle ilgili de hayır diyeceğimizi belirtmek istiyorum.

Polat’tan sonra söz alan AKP’li Meclis Üyesi Ahmet Hamdi Gürbüz şöyle konuştu:

“Böyle kurumların ismini sürekli bu mecliste gündeme getirerek, itibarsızlaştırmaya çalışmak doğru değil. Diğer bir usul ise doğrudur, pazartesi günü biz bunu bir önergeyle teklife ilave ettik. Şimdi arkadaşlar burayı işte falancı kuruma vereceksiniz vesaire falan gibi ifade ederek niyet okuyorlar. Ama gidip yeri görmelerini özellikle istirham ediyorum. Beş tane parselden alınan oluşan bir kadastral boşluk gibi yani bir parsel artığı gibi, Haliç köprüsünün Eyüp Sultan aksında bir mezarlıklar, bir tarafı yol kavşak ve hiçbir şekilde atıl olan kullanılmayan ki metruktu orası. Orayı yeşillendirdik biz. Bir ecrimisil kesilmiş İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak biz buraya bir ecrimisil kesiyoruz. Vatandaş olunca öyle işte A vakfı olunca böyle B vakfı olunca böyle diyor. El insaf arkadaşlar 2021 için 356 bin liralık bir kadastral boşluğa bir aylık ecrimisil kesilmiş. Arkadaşlar plaza mı kiralıyorsunuz. Yani böyle kısır döngülerle biz bir yere varamayız.

Yeniden söz alan CHP Grup Sözcüsü Tarık Balyalı şunları söyledi:

“Bizim hiçbir kurumu itibarsızlaştırmak gibi bir amacımız yok. Salı günkü tartışmalar sırasında AK Parti grup sözcüsü aynen şöyle söylemişti. O gün Ümit Kaftancıoğlu ve Türkan Saylan isimleri tartışılırken, ‘hatırlar mısınız 25 yıl içerisinde biz burada iktidarken herhangi bir siyasi, bizim camiamıza siyaset yapmış herhangi bir ismin verilmesi teklif etmiş miydik?’ AK Parti grubu 25 yıl içerisinde kendi camialarından olan birisinin ismini verdi mi vermedi mi bilmiyorum. Ama kendi camialarına mensup, kendi camialarında siyaset yapmış, kendi camialarını önde gelen isimlerinin bulunduğu vakıf ve derneklerle çok iş yaptı ve Büyükşehir’in bütün imkanlarını bu siyasilerin bulunduğu vakıflara ve derneklere kullandırdı. Bunlarla ilgili çok tartışma buldu geçen dönemde. Ortak hizmet protokolleri geldi, tahsis kararları geldi. Bunlarla ilgili yargıya gittik, bilmem neler oldu, mecliste konuşuldu, kamuoyunda konuşuldu, seçim döneminde konuşuldu. Konuşulmaya devam ediyor.

“15 tane vakıf ve dernek dışında hiç kimseye neredeyse su içirilmediği bir süreci yaşadık”

Bizim burada bir ilkesel duruşumuz var. Özellikle bu vakıfların yapmış olduğu hizmetlerle birtakım yurt gibi hizmetlerle ilgili olarak bunu geçen dönemde söylüyorduk büyükşehir belediyesi kendisi hizmet üretmeli. Yani yurt yapılacaksa büyükşehir belediyesi yapsın. Bir kurs verilecekse Büyükşehir Belediyesi ya da bir kreş açılacaksa bunu büyükşehir belediyesi kendisi yapsın herkese eşit, adil ve güvenli biçimde bunları yapsın istiyorduk. Ama ne yazık ki geçen dönemin işleyişi AK Parti dönemi işleyişi böyle değildi. Bu siyasilerin önde olduğu vakıf ve derneklerin çok net biçimde kayırıldığı ve neredeyse sadece on, on beş tane vakıf ve dernek dışında hiç kimseye neredeyse su içirilmediği bir süreci yaşadık. Bunların da kim olduğunu hepimiz biliyoruz.

“Belediyesinin kasasından sadece kira olarak yaklaşık 10 milyon lira para çıktı”

İlgili vakıf TÜGVA burası TÜGVA’nın genel merkezi olduğu binanın çevresindeki 1100 metrekare civarında bir alan. Buradan bahsediyoruz. İlgili vakıf bu alanı duvarla çevirmiş. Normal şartlarda buranın kamuya açık olması gerekirken sadece ilgili kişilerin, yani bir güvenlikten geçerek muhtemelen öyledir bir güvenlikten geçerek girdiği bir alan haline düştü. Sadece vakfa giden insanların kullanabileceği bir alan halinde.

Şimdi Sayın Başkan geçen dönem içerisinde ilgili vakfa yine ortak protokoller kapsamındaki bunlar da yasaldır burada bir şeyimiz yok. Meclisten geçti bunlar. Böyle tartışmamız da yok. Yani sadece bu saydığımız 10 ya da 11 tane yer için büyükşehir belediyesinin kasasından sadece kira olarak yaklaşık 10 milyon lira para çıktı. Bu herkesin parası, İstanbul halkının parası. Buradan dönüp baktığınızda biz kurumları itibarsızlaştırmaya çalışmıyoruz ama kurumlarla geçmiş dönemin iktidar partisinin ilişkilerini ve bunun sonuçlarını masaya yatırmakta ve bunu kamuoyuyla paylaşmak da bizim görevimiz. Biz şu anda bunu yapıyoruz.

“Eyüpsultan Belediyesi TÜGVA’nın şubesi mi”

Bizim gördüğümüz kadarıyla Eyüp Sultan Belediyesi genel merkez binasının etrafındaki alanda oluşan ödemeyi engellemek amacıyla bir aracı olmaya karar vermiş ve oranın Eyüp Sultan Belediyesi’nin tahsisini meclis üyelerimizin meclis üyesi arkadaşlarımızın pazartesi günü verdiği önergeyle meclise getirmiş. Yine usulen de burada bir problem var. Kendisi gelsin, vakfın kendisi gelsin. Kendisi talepte bulunsun. Yani Eyüpsultan Belediyesi TÜGVA’nın şubesi mi ki? Yani o alanda meseleyi aşabilmek için ecrimisil ödenmesini engelleyebilmek için burada aracı oluyor. Sonuçta burası büyükşehir belediyesinin ayrıca büyükşehir belediyesine sordunuz mu bir şey yapacak mısın diye.

Hemen yanında mezarlık var yolun kenarında. Belki biz büyükşehir belediyesi olarak orada o mezarlığa gidip gelen özellikle yaşlı vatandaşlarımızın oturup dinlenebileceği bir yatırım, bir hizmet planlıyoruz orada. Sordunuz mu bunu? Kamuya açık biçimde belki vakıf temsilcilerinin yararlanacağı, o vakfa gidenlerin de yararlanacağı ama o bölgeden geçen, mezarlığa giden vatandaşlarımızın da oturup dinlenebileceği yani özellikle yaz günlerinde bir nefes alabileceği bir alan oluşturacağız belki. Hiç bunları düşünmeden sadece ilgili vakfın ecrimisil ödemesini engellemek için yapılan bir çaba.

“Vatandaşlarımızın yararlanacak alan haline getirilsin”

Yine ayrıcalıklı işler ve AK Parti ne yazık ki aynı vakıflar gündeme geldiğinde her şeyi unutuyor. Önceliği bunlar haline geliyor. Biz çok net bir şey istiyoruz. Bir ecrimisili ödesin ve alanı açsın. Oradan bütün vatandaşlarımızın yararlanacak alan haline getirsin. Orası yani bütün vatandaşlarımızın yararlanacağı bir alan olduktan sonra biz buna niye itiraz edelim? Yani orası elbette ki güzelleştirilsin, yeşillendirirsin, banklar konulsun, park haline getirilsin. Oradan geçen vatandaşımızı orada dinlenebilsin oraya gelip giden de oradan yararlanabilirsin. Ama burası çok ayrıcalıklı, çok özel bir kurum ki, az önce Gülsüm arkadaşımız anlattı bütün süreci.

“Geçmişte büyükşehir belediyesini bu vakıfların şubesi gibi kullandılar ama biz buna müsaade etmiyoruz”

Bunların hiçbir tanesini doğru bulmuyoruz. Sonuçta büyükşehir belediyesi ve Eyüpsultan Belediyesi bu ilgili vakfın şubesi falan değildir. Geçmişte büyükşehir belediyesini bu vakıfların şubesi gibi kullandılar ama biz buna müsaade etmiyoruz, etmeyeceğiz. Tavrımız son derece net. Bizim Eyüpsultan Belediyesi’ne bu konudaki tavsiyemiz de onların da bu konuda aracı olmamaları. Eğer kurumun, vakfın, büyükşehir belediyesiyle bir sorunu varsa onu gelip burada konuşmaları biçimindedir. “ 

“İmamoğlu’nun başkanlık dönemi ve geriye dönük bütün işlemler masaya yatırıldı tek bir usulsüzlük bulunamadı”

Muhammet Bey konunun ağırlığı altında ezilince meseleyi başka yere çekmeye çalıştı. Belediye başkanımıza birtakım şeyler söylemeye çalıştı. Ama Muhammet Bey bunların altında kalır baştan söyleyeyim. İmamoğlu, İBB başkanı olmadan önce 5 yıl Beylikdüzü Belediye Başkanlığı yaptı. Devletin bütün imkanları kullanılarak İmamoğlu’nun başkanlık dönemi incelendi bir usulsüzlüğe rastlanmadı. Yetmedi İmamoğlu Büyükşehir Belediye Başkanı olduktan sonra, geriye dönük bütün iş ve işlemler masaya yatırıldı tek bir usulsüzlük bulunamadı. Yüzlerce müfettiş geliyor gidiyor, bilgi belge veriyoruz yine bir şey yok. Sağdan soldan MOBESE kayıtlarını alıyorlar, ortaya çıkan bir şey yok her şey takip ediyorlar. Devletten istedikleri belgeyi alıyorlar, yargıya gittiklerinden istedikleri sonucu çıkartıyorlar. Yargının, müfettişlerin bulamadığı en ufak bir usulsüzlüğü varsa Çağlayan Adliyesi orada. Burada hamaset üretmeye gerek yok, her şey elinizde. Yargı elinizde, devletin imkanları elinizde, bütün denetim imkanları elinizde. Sonuna kadar kullanın kullanmaya devam edin, bir tek şey bulamazsınız.

“İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin el koyduğu dosyaların yargıya intikal etmesini sağlayın”

Sadece geçtiğimiz 5 yıllık süre içerisinde onlarca yolsuzluk dosyasını bulduk tespit ettik. Müfettişler bunlarla ilgili rapor yazdı, biz bunları savcılığa gönderirken İçişleri Bakanlığı müfettişleri tarihte ilk kez devreye girip ‘siz bunları araştıramazsınız biz araştıracağız’ dedi. Peki neden korkuyorsunuz biz çok açığız açık konuşuyoruz. Muhammet bey sizden bir ricam var. Suçluların adalet önüne çıkabilmesi, suçsuzların da aklanabilmesi için lütfen İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin el koyduğu dosyaların yargıya intikal etmesini sağlayın.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu