Metin Tarhan Kanaat önderimi yol düşkünü mü?

AKP 7. Olağan Kongresinde tüzük değişikliği yapılarak 50 olan MKYK üye sayısı 75’e çıkarılırken üst karar organı olan MKYK’ya değişikliklerle birlikte 47 yeni isim girdiği kongrede, partinin yeni Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) kadrosu da oluşturulurken dikkat çeken hususlardan biride yeni MKYK listesinde yer alan isimler arasında yer alan Seval Sıvacıoğlu için “Türkiye’deki Ermeni cemaatinin önde gelen isimlerinden” Abdurrahim Fırat için “Şeyh Said’in torunu”, Seda Sarıbaş için “eski Türkiye güzeli” denirken Metin Tarhan içinde “Alevi kanaat önderi“ yakıştırması idi.
1999 Yerel Seçimlerinde SHP Zeytinburnu Belediye Meclis adayı, 2014 Yerel Seçimlerinde ise CHP Belediye Başkan aday adayı olan ve son açıklanan AKP MKYK Listesinde “Alevi Kanaat Önderi” diye tanıtılan Metin Tarhan bir sürede Zeytinburnu’nda bulunan Erikli Baba Cem Evi Başkanlığını yapmıştır.
Sayın Metin Tarhan’a yakıştırılan kanaat önderi kavramının ne olduğuna bakıldığında “psikoljik bir kavram olup, fertlerin ve toplumların anlama ve kavrama farklılıklarından ötürü, bir gruba veya topluluğa sosyal mesajları veya sosyal olayları, onların anlayacağı ve kavrayacağı dilde anlatan liderdir” karşılığını bulmaktayız.
Kadın erkek eşitliği, saz ve semahın ibadetteki vazgeçilmez yeri, dört kapı kırk makam ahlak sistemi, düşkünlük dışında dini ceza yaptırımın olmayışı ve inançta zorlamaya gitmemesi gibi en belirgin farklılıkları ile Aleviler muhafazakar Sünni inancından büyük farklılıklar gösterir. Alevilik toplumcudur, toplum içinde erdemli olmaya önem verir, bireysel günahları fazla önemsemez, önemli olanın karışılan toplumun güzel ahlaklı olması ve buna uymayanların dışlanması ve ahlaklı olmanın ibadet etmekten falan daha önemli olmasıdır.
Alevilik Tasavvufa çok yöneldiği için, genelde iç huzur, edep gibi kavramlara yakındır ve şeriat İslam ile yakından uzaktan da ilgisi yoktur. İşte böyle bir anlayışın Kanaat Önderi olmak zordur, herhangi bir Cem Evinde başkanlık yapmış olmak da kimseye kanaat önderi niteliğini kazandırmaz.
Bu anlamda sayın Metin Tarhan’ın Kanaat Önderi olarak tanıtılmasını Alevi toplumu kabul edemez. Zira Alevilikte önderlik eden kimseler Peygamber Muhammed ve İmam Ali soyuna mensup olmaları kesinlikle zorunluktur, aksi taktirde Alevi toplumuna önderlik etme hakkı olamaz. Sekiz yüz yıldır bu inancın devamında yer alan Alevi Dedeleri, Pirler Seyitler bu inancın kanaat önderleridir. Aleviliğin kanaat önderleri Anadolu’da yaklaşık 800 yıldır Asası ve Çarıkı ile köy köy dolaşan ve Aleviliği artısıyla eksisiyle bugüne taşıyan Horasan Erenleri olan bu gönüllü Pirlerdir. Mürşid, Pir, Rehber bunlar aynı zamanda binbir baskıya karşı Anadolu Aleviliğini gizli saklı yollarla yaşatan, eğiten bu kültüre nesilden nesile aktaran kanaat önderleridir.
İşte siyasi tercihini AKP’den yana kullanan Metin Tarhan gibi birisini Alevi Kanaat Önderi diye tanımlamak bu yola hakaret demek olup kendisine bu Alevi anlamında bir sıfat yüklemek gerekirse en uygunun “Yol Düşkünü” olduğudur.
Kişilerin bu yürüyüş sırasında yola aykırı yaptıklarının bir bedeli olur ve buda cezanın ağırlığına göre toplumdan dışlanmaya kadar varabilir. Toplumdan dışlanan kişiyle ailesi dahil herkes ilişkiyi keser, Cem ve cemaatlere alınmaz. Kurban kesemez, kurban lokması yiyemez. Bazı bölgelerde bu toplumdan dışlanmışlık yıllar sürer. Ancak Dede’nin huzurunda toplanan cemaat affedilmeyi sağlayabilir.
Düşkünlük bir Alevi için çok büyük bir küçümsenme ve dışlanmayı beraberinde getirir. Düşkün’e ailesi dahi sahip çıkamaz; düşkünün musahibi de manevi açıdan topluluk önünde sıkıntılı durumdadır, çünkü onun yol kardeşi artık içinde yaşadığı toplumun dışladığı bir kişi olmuştur. Metin Tarhan’ın Alevi kanaat önderi benzetmesi yaparak Alevi toplumuna hakarettir Alevi toplumunu, Alevi inancını aşağılamaktır…
Ve böyle olduğunu da Metin Tarhan sokaklarda dolaşırken AKP’de ilk seçimlerde görecektir.