Gündem

Özel, Silivri’de: Belediye Başkanı MHP’liliğini gizlemeye başlamış, Bahçeli’siz, Erdoğan’sız kampanya yapıyor

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Silivri’deki halk buluşmasında, “Silivri Belediye Başkanı MHP’liliğini gizlemeye başlamış. Siz, AKP ile berabersiniz. Siz AKP ile beraber tarikatlara, cemaatlere, TÜGVA, TÜRGEV, Okçuluk Vakfı, Ensar Vakfı’na bu güzel kentin bütün arsalarını peşkeş çekenlersiniz. Siz Atatürk devrimlerine karşı Atatürk’e minnet duyanlardan değil Atatürk’e husumet duyanlarla, devrimlerine karşı devrim yapanlarla, Atatürk’ün her yaptığını bozanlarla berabersiniz. Yetmedi, en son kiminle berabersiniz? Domuz bağcılar var ya. Onların avukatlarıyla. Bekar kadınları sokak hayvanları gibi sahiplendirmek lazım diyen Hüda-Parcılarla berabersiniz. Öyle olunca beyefendi rozetsiz, Bahçeli’siz, Erdoğan’sız, cumhur ittifaksız bir kampanya yapıyor, Atatürkçülerin oyunu alacak. Ben Silivri’deki son seçim hangi partiye oy verirse versin yüreğinde vatan, millet sevgisi olan, Atatürk’e hayranlık duyan herkese diyorum ki, bu anlayışa sandıkta bir cevap verin” ifadesini kullandı.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Silivri’de halk buluşmasına katıldı. Özel, “Silivri bir yandan yüreğimizde bir sızı ama bir yandan özellikle anneannemin doğduğu Selanik’ten birçok akrabam olduğu için, dedemin Üsküp’ünden birçok akrabam olduğu için, Türkiye’nin neresinden, dünyanın neresinde kökleri olursa olsun tertemiz yürekli milliyetçi, Atatürkçü, Cumhuriyete ve devrimlerine bağlı güzel insanların memleketi olduğu için Silivri’yi çok seviyorum, Silivrilileri çok seviyorum” dedi. Özel, şunları kaydetti:

“1 NİSAN’IN SİLİVRİ BELEDİYE BAŞKANI YAPMAYA HAZIR MIYIZ?”

“Bugün başka birinin çıktığı yolculuğa eşlik etmeye geldik. 44 yaşında genç bir adayımız var. İş insanı, çalışkan, dürüst, Silivri’de doğmuş, büyümüş, bu çarşıda çıraklık yaparak ticaretle tanışmış, partinin dününde, bugününde olan, yarınlarında olacak olan, güvenimizle Silivri’deki bir emaneti geri almak için yola çıkan Bora Balcıoğlu Başkanımız. Onu 1 Nisan’ın Silivri Belediye Başkanı yapmaya hazır mıyız? Elbette projelerine baktım. Bilhassa vakıf üniversitelerinin kampüsler kurması, burayı üniversite kenti haline getirmeye çalışması, buraya yatırım çekecek projelerle ilgili çalışmalarının hepsi göz doldurucu. Belediyecilik biliyor mu? 15 yıldır belediye meclis üyesi. İstanbul Büyükşehir ile uyumlu çalışır mı? 5 yıldır İstanbul Büyükşehir Belediye Meclis üyesi. Ekrem Başkanın yakın çalışma arkadaşı, Silivri’ye kendi hizmet getirecek. İstanbul Büyükşehir’in hizmetlerinin artarak devamını sağlayacak. Ben Bora Başkana bakınca Silivri’yi kısa sürede toparlayacak, hem yerel yönetim hem genel yönetimin ihmal ettiği bu kenti çok iyi noktaya getirecek bir belediye başkan adayı görüyorum. Gelirken baktım, dedim ki ‘Bu muhtar adayı çok afiş bastırmış.’ Dediler ki ‘O muhtar adayı değil.’ O dediler, ‘Mevcut belediye başkanı.’ Dedim ki, ‘E rozet yok.’ Dediler ki, utanıyor. Genel Başkanının resmi yok. Onu da dediler gizliyor. Partisi ile anılmak, partisinin amblemi ile tanınmak istemiyor. Çünkü Silivri’nin Atatürkçü olduğunu biliyor. Cumhuriyetçi, milliyetçi olduğunu biliyor. Partisinin bu Cumhuriyete neler yaptığını biliyor. AKP’nin 7 Haziran’da yani AKP iktidardan düşmüşken koltuk değneği olduğunu hatırlıyorsunuz. Bunları ittifak kurdular, o kurdukları ittifaka kadar Atatürk’ü dillerinden düşürmüyorlardı. Şimdi Atatürk ile İsmet Paşa’ya iki ayyaş diyenlerle ittifak oldular. Yetmez fesli deli Kadir, Atatürk heykellerini köpek leşi gibi yerlerde sürükleyeceğiz der. Tayyip Erdoğan, koşar, sabahtan onun elini sıkar ve öper, akşam gelir Devlet Bahçeli ile kucaklaşır. Kimler kimlerle beraber?

“BAHÇELİ VE ERDOĞAN’SIZ KAMPANYA”

“Öyle olunca Silivri Belediye Başkanı MHP’liliğini gizlemeye başlamış. Siz, AKP ile berabersiniz. Siz AKP ile beraber tarikatlara, cemaatlere, TÜGVA, TÜRGEV, Okçuluk Vakfı, Ensar Vakfı’na bu güzel kentin bütün arsalarını peşkeş çekenlersiniz. Siz Atatürk devrimlerine karşı Atatürk’e minnet duyanlardan değil Atatürk’e husumet duyanlarla, devrimlerine karşı devrim yapanlarla, Atatürk’ün her yaptığını bozanlarla berabersiniz. Yetmedi, en son kiminle berabersiniz? Domuz bağcılar var ya. Onların avukatlarıyla. Bekar kadınları sokak hayvanları gibi sahiplendirmek lazım diyen Hüda-Parcılarla berabersiniz. Öyle olunca beyefendi rozetsiz, Bahçeli’siz, Erdoğan’sız, cumhur ittifaksız bir kampanya yapıyor, Atatürkçülerin oyunu alacak. Ben Silivri’deki son seçim hangi partiye oy verirse versin yüreğinde vatan, millet sevgisi olan, Atatürk’e hayranlık duyan herkese diyorum ki, bu anlayışa sandıkta bir cevap verin. Mustafa Kemal’in askeri mi istiyorsunuz, Mustafa Kemal’in askeri bak burada. Verirsin oyu, al sana Mustafa Kemal’in askeri. Öbürü Devlet Bahçeli’nin askeri, Recep Tayyip Erdoğan’ın askeri, Atatürk’e husumet duyanların adayı ama Bora Başkan Atatürk’e minnet duyanların adayıdır.”

TRT’YE REKLAM TEPKİSİ

“Reklam çekiyoruz, gördünüz değil mi reklamı? Ekrem Başkan kepenk kaldırıyor. Mansur Başkan veresiye defterini kapatıyor. Topuklu efe seraları geziyor. Candan Yüceer gitmiş emekçilerle kucaklaşıyor. İzmir’de Cemil Tugay’ın yöneteceği kentte, genç kadınlar özürce eğlenebiliyor. Ama bu filmi parasını verip yayınlatıyoruz ya. ATV, AHaber, Tayyip Beye yakın kanallar yayınlamıyor. Canları sağolsun çünkü onlar özel kanal. Ben size başkasını şikayet etmeye geldim. Sizin vergilerinizden maaş alanlar, TRT payı ile geçinenler. TRT’ye 20 gün önce reklam filmimizi yolladık. İnceleyeceğiz dediler. Bir gün süren inceleme 20 gün sürdü. Günü geldi, hadi dedik. Her gün sorduk, inceleme sürüyor. O sırada AKP reklam yaptı, yolladı. Bir günde onayladılar, tıkır tıkır oynatıyorlar. 25 gün geçti, Barış Manço’nun şarkısından, Ekrem Başkanın kepenk açmasından, Mansur Başkanın veresiye defterinden ne buldularsa yayınlamıyorlar. Bir yazı daha yazdık. Dediler ki mart ayındaki rezervasyonlarımız doldu. Şimdi bu kamu yayıncılığı, burada bir şeyi hatırlatayım. TRT’nin muhabirini görürsünüz, kameramanını görürsünüz, onlar alınlarının teriyle çalışan, hepimize emanet gazeteciler. Sakın bir şey demeyin ama TRT’ye bu talimatı verenin de o genel müdürün de günü gelince alnını karışlamazsam namussuzum, şerefsizim. Günü gelecek, o genel müdür de, bu talimatı veren de AKP’nin televizyonuymuş gibi devletin televizyonunu kullanan da, kullandırtan da bunun hesabını verecek.”

“ORTALAMA KİRA 20 BİN LİRA”

“Bir yandan tabi memlekette işler iyi gitmiyor. Bugün işsizlik rakamları açıklandı. Rakamlar pandemiden beri en yüksek rakam. TÜİK’in, Tayyip’i üzmeyen istatistik kurumunun rakamına göre 9,1 ama gerçek rakamlar yani iş aramaktan bıkanları katarsan ya da haftada 2 saat çalışana da iş bulmuş bu hesabına katmazsan. Geniş tabanlı işsizlik yüzde 25’e yakın. Gençlerde rakam yüzde 35’e yaklaşıyor. Genç işsizliği demek umutsuzluk demek. Dünyanın en güzel ülkesinde yaşayan gençlerin, dünyanın başka ülkelerinde hayal kurması demek. Gerçek beka sorunu 4 gençten 3’ünün zihninde bavulları toplamış olması demek. Fırsatını bulursam yurtdışına gitmek istiyorum demesi gerçek beka sorunu demek. Bora Başkanın, gençlere yönelik projeleri, üniversitelere yönelik projeleri, istihdama yönelik projelerini gönülden destekliyoruz. Diğer yandan tabi ki en büyük sıkıntılardan bir tanesi İstanbul ve Silivri’de konut sıkıntısı. Son 1 yılda konut fiyatlarının yüzde 90, kiraların yüzde 75 arttığı, ortalama ev kirasının İstanbul’da 20 bin liraya çıktığı bir süreçteyiz. Böyle bir noktada öğrenci okutmak ya da emekli maaşıyla kirada kalmak, karnını doyurmak, yaşamak mümkün değil.”

“TAYYİP ERDOĞAN ÇALMIŞTIR”

“Tayyip Erdoğan geldiğinde en düşük emekli maaşı 1,5 asgari ücretti. Yani bugünkü hesapla Erdoğan, emeklilerin düzenini bozmasaydı, bugün emeklilerin alacağı para 26 bin lira. 1,5 asgari ücret. Ama her yıl hem emekliyi enflasyona ezdirmeyeceğim der, hem ezdirir. Daha bu seneye bakalım, TÜİK’e göre enflasyon 65. ENAG’a göre yüzde 120. Emekliye ne verdi? 7 bin 500’ü 10 bin lira yaptı. Yüzde 33 verdi. Hep yalan konuşuyor. Yüzde 33 zam vererek, emekliyi fiyatların karşısında, enflasyon karşısında ezdirdi. Bakın teyzem diyor ki, her akşam televizyonda yalan konuşuyor. Ben şimdi buradan, sesimin ulaştığı ve bu iktidara geçmişte oy vermiş emeklilere sesleniyorum. Tayyip Bey geldiğinde 1,5 asgari ücretti, şimdi 0,6. Asgari ücretin yüzde 60’ı ama hesabı başka yerden yapalım. Kuyumculara gidin sorun. 3 Kasım 2002’de en düşük emekli maaşı 8 çeyrek altın alıyordu, karşıdaki kuyumcudan. Bugün 10 bin lira ile 2,5 çeyrek altını zor alıyorsunuz. Arada 5,5 çeyrek altın kayıp. Silivri’de bir emekli cebinden bir çeyrek altını düşünse, fark etse bütün Silivri’yi gezer, arar arar. Çıldırır bütün gün. Kardeşim bir emekli değil her emekli, bir altın değil 5,5 çeyrek altın. Bir sefer değil her ay kaybediyor. Onun cebinden düşeni niye bulamıyor buluyor musunuz? Tayyip Erdoğan alıyor onu da ondan bulamıyor. Sizin cebinizden 5,5 çeyrek altını Tayyip Erdoğan çalmıştır. Çaldırmıştır.”

“EMEKLİNİN TORUNUNUN KURSAĞINDAN ÇALAN İKTİDARLA KARŞI KARŞIYAYIZ”

“Siz yıllarca çalıştınız, kiminiz okulda öğretmenlik yaptınız. Kimi hademelik yaptı. Kimi kalorifer yaktı, kimi bu ülke için postanede hizmet gördü, devlet dairesinde hizmet gördü. Kimi işçiydi ama bir gerçek var ki hepiniz emeklilik için çalıştınız. Hak ettiniz. Şimdi hakkınızı elinizden alıyor. 8 altını 2,5 altına indiriyor. Bakın hatırlayalım. 2015 yılına kadar bayramda emeklilere bayram ikramiyesi diye bir şey yoktu. Kim getirdi bunu? Kemal Kılıçdaroğlu. O gün dedi ki, Kurban ve Ramazan’da birer maaş ikramiye. Önce yapamazsın dediler, 7 Haziran’ı kaybedince 1 Kasım’da biz de vereceğiz dediler. Sonra 3 yıl beklettiler. 2018’e kadar durdular, seçimlerden hemen önceki bayramda bin lira verdiler. Biz itiraz ettik. Dedik ki, bin lira yetmez, bir asgari ücret ver. O gün bizim beğenmediğimiz bin lira şimdi oldu 3 bin lira. O günkü bin lira alıyordu 24 kilo dana kıyma. Bugünkü 3 bin lira alıyor 6 kilo dana kıyma. 2018’den 2024’e 24 kilo dana kıymadan 6 kilo dana kıyma alacak duruma gelmiş emekli ikramiyesi. Bu Ramazan mübarek gün, dün sahura kalkıldı, Allah kabul etsin. Bugün iftar yapılacak. Emeklinin sofrasından, dolabından, emeklinin çocuğunun, torununun kursağından 24 kilodan 18 kilo dana kıymayı alan, yok eden, çalan bir iktidarla karşı karşıyayız.”

“EMEKLİ DÜŞMANLARINA DERSİNİ VERECEKSİNİZ”

Ben diyorum emeklilere 7’şer bin lira fark verelim seyyanen, diyor para yok. Uçan saraya var, yüzen saraya var. Yazlık saraya var. Kışlık saraya var. Saray müteahhidine, beşli çeteye var, emekliye gelince para yok. Şimdi, meydandaki emeklilere soruyorum. Herkese parayı bulup size bulmayan Tayyip Erdoğan’a 31 Mart’ta oy var mı? Şimdi o düşünsün. Emekliler gücünü kullanırsa bir daha bu muameleyi görmezler. Ben seçmene kızmam. Söz söylemem, hiç söylemedim ama emekliler Tayyip Erdoğan’a oy verirlerse bugünlerini de arar olurlar. Çünkü şöyle düşünüyor. Emekliyi eziyorum. Sesi çıkmıyor. Esnafı, çiftçiyi eziyorum. Sesi çıkmıyor. Ben ne yaparsam sesleri çıkmıyor deyip, bildiğini okuyor. Ama bir sarı kart gösterilirse, kırmızı ışık yakılırsa, sandıkta 16 milyon emekli gücünü gösterirse ondan sonra göreceğiz bakalım. El mi yaman, bey mi yaman? Mayıs ayında 19 liralık mazotu 42 lira yaptılar. O yüzden üretim maliyetleri arttı. Hak ettiğiniz destekleme kanuna göre gayri safi milli hasılanın yüzde 1’i. Bu para 258 milyar lira tutarken, sadece 85 milyar lira ödüyor. Aradaki 170 milyar lirayı size vermiyor. Ama tam o kadar parayı kur korumalı mevduata, parasını koyan zenginlere sizin cebinizden ödüyor. Geçiş garantili otoyolların müteahhitlerine ödüyor ama iş sıra size gelince parayı vermiyor. O yüzden bu seçimlerde hem Bora Başkanım ve Ekrem Başkanım gibi iyi yöneticilere destek vereceksiniz, hem de bunlar gibi emekli düşmanlarına dersini vereceksiniz.”

“BİR OY İMAMOĞLU’NA, BİR OY BALCIOĞLU’NA”

“Bir yandan karşımızda cumhur ittifakı var. Bunlar korku ittifakı. Bunlar kavga ittifakı. Bunlar kötü sözün sahipleri. Küfreden, hakaret eden, utanmadan depremzedeyi bile tehdit eden, oy vermedin boynun bükük kaldı, seçmezsen mahzun kalırsın diyen, Ordu’ya gidip yalan yere, bana oy vermezsen doğalgaz yok diyen, Sakarya’ya gidip, hizmet alacaksan bize oy vereceksin diyen tehdit ittifakı, korku ittifakı. Bunların karşısında onların ittifakının adı cumhur ittifakı ama bunların karşısında çok daha güçlü bir ittifak var. O ittifakın içinde aslan sosyal demokratlar var. Milliyetçi demokratlar var. Muhafazakar demokratlar var. Kürt’ü, Türk’ü, Laz’ı, Çerkez’i var. Bu ülkeyi seven herkes var. Milli takım ol atınca ayağa kalkan herkes var. Filenin sultanları şampiyon olunca onlarla bir ağlayan herkes var. Bizim ittifakımızın adı Türkiye ittifakı. Onların rengi yağmur bulutu rengi, koyu gri. Her geçen gün daha koyulaşıyorlar. Birbirlerine benziyorlar. Tehdit ediyor, küfrediyorlar. Karşısında umudun ve sevginin ittifakı var. Karşısında hep birlikte olacak gücümüzün ittifakı var. Karşısında Türkiye ittifakı var. Renklerini ay yıldızlı al bayraktan alan Türkiye ittifakı var. Türkiye ittifakının renklerini biliyor musunuz? Kırmızı, beyaz. En büyük Türkiye. Türkiye ittifakı kazanacak, Silivri kazanacak, İstanbul kazanacak, Türkiye kazanacak. Hepinize güveniyor, inanıyorum. Seçime kadar Bora Balcıoğlu için bolca çalışmanızı istiyorum. Bir oy Bora Balcıoğlu’na, bir oy Ekrem İmamoğlu’na. Bir oy İmamoğlu’na, bir oy Balcıoğlu’na.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu