Özel: “4 binden fazla kadının hayatına dokunuldu, 125 meslek örgütü ile protokol imzalandı”
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Annelere ve Kadınlara Saygı ve Şükran Anıtı Açılışı’nda yaptığı konuşmada, “Kadın kollarımızın çok önemli gayretleri var. Yaşam Hak Projemiz var. Çağrı merkezimiz var. Sadece çağrı merkezi ile bitmeyen, bugüne kadar 125 kamu kurumu niteliğinde meslek örgütüyle, eczacı odaları, tabip odalarıyla, derneklerle yapılmış protokoller var. 4 binden fazla kadının hayatına dokunmuş, ondan haberdar olmuş, gerekirse hukuki destek sağlamış, daha sonra hayata tutunma sürecinde katkı sağlamış, hala etkileşim halinde oldukları çok sayıda kadın var. Biz bu projemizin, bu örnek projemizin kadınlardan gördüğü destek, kadınların gösterdiği ilgi ve kamuoyunun gösterdiği ilgiden son derece memnununuz” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Eskişehir’de Annelere ve Kadınlara Saygı ve Şükran Anıtı Açılışı’na katıldı. Özel burada yaptığı konuşmada, “8 Mart Kadınlar Günü’nü bir yerde, bir ilde geçirecektik. Hangi ilde geçirsek diye konuştuğumuz noktada kadın kollarımızdan gelen öneri, Eskişehir’de olmalıyız. Bir gün önce Bilecik’te olmalıyız dediler. Dün Bilecik’te kadın belediye başkan adayımızla, aslında belediye başkanımızdı küçük aksilikle 1,5 aylığına koltuğundan uzak kaldı. Melek Mızrak Subaşı ile birlikteydik. 8 Mart gününde hem şehircilik anlamında, yani yerel yönetimlerle ilgili vurgu yapılacaksa, yerel yönetimlerin kadın ve erkek eşitliğine, cinsiyet eşitliğine gösterdiği hassasiyete vurgu yapılacaksa ve bir yerel yönetim efsanesinin belediye başkanlığını, büyükşehir belediye başkanlığını birlikte ve uyum içinde çalıştığı ve gönül rahatlığı ile Eskişehirli hemşerilerin teveccühü ile teslim edeceği bir kadın belediye başkanının Ayşe Ünlüce’nin kampanyasına destek vererek bugünü burada geçirmek istedik” dedi.
“BU KADAR BAŞARI, BİR HAYATA SIĞDI”
Özel, “Bugünün benim için en önemli kazanımlarından bir tanesi çok duyduğum, çok bildiğim birisiyle tanışmaktı. Yılmaz Hocanın hayat hikayesine ilişkin kitapları var. Her birini imzaladı ve bana verdi. Başucu kitabım olarak fırsat buldukça okuyorum. Hayatıyla ilgili her türlü röportajı ve belgeselleri izliyoruz, kendi ağzından dinliyoruz, diyoruz ki bu kadar iş bir ömre ve bir şehre nasıl sığar? Gün 24 saatse yetmez. Ay 31 günse yetmez. Bunca yıla bu kadar iş nasıl sığdırılır? Böyle birisinin nasıl aile yaşantısı vardır? Herkesin söylediği Seyhan Hanım’ı bir tanı derlerdi. Bugün tanıştık. Seyhan Hanım’ın ortak özelliği hocanın çekindiği tek insan olması. Derler ki Eskişehir’de herkes hocadan çekinir, eksik çalışırsa, bir işi yarım bırakırsa, bekleneni vermezse hocanın gözüne görünme diye. Hoca kimden çekinir? Bir tek Seyhan Hanım’dan çekinir. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde bu kadar başarılı hayat hikayesi tek başına yaşanamaz. Bu kadar başarı, bir hayata sığdıysa esas Seyhan Hanım’ın fedakarlıkları, gayretleriyle. Ben kendisini yürekten alkışlıyorum” ifadelerini kullandı.
“KADIN KOLLARIMIZA TEŞEKKÜR EDİYORUZ”
Özel, “Bugün Dünya Emekçi Kadınlar Günü. Burada pek çok emekçi kadınla, özellikle Eskişehir yerel basınında emek sarf eden kadın arkadaşlarımızdan başlayarak, Eskişehir’deki, Türkiye’deki ve dünyadaki bütün emekçi kadınların gününü kutluyorum. Kadın kollarımızın çok önemli gayretleri var. Yaşam Hak Projemiz var. Çağrı merkezimiz var. Sadece çağrı merkezi ile bitmeyen, bugüne kadar benim bildiğim kadarıyla 125 kamu kurumu niteliğinde meslek örgütüyle, eczacı odaları, tabip odalarıyla, derneklerle yapılmış protokoller var. 4 binden fazla kadının hayatına dokunmuş, ondan haberdar olmuş, gerekirse hukuki destek sağlamış, daha sonra hayata tutunma sürecinde katkı sağlamış, hala etkileşim halinde oldukları çok sayıda kadın var. Biz bu projemizin, bu örnek projemizin kadınlardan gördüğü destek, kadınların gösterdiği ilgi ve kamuoyunun gösterdiği ilgiden son derece memnununuz. Kadın kollarımıza ve bu projeye katkı koyan bütün gönüllülere yürekten teşekkür ediyorum” dedi. Özel, şunları söyledi:
“ÇOK ÖNEMLİ BİR İDDİAMIZ VAR”
“Bu yerel seçimler CHP’nin kadın aday gösterme konusunda kendi geçmiş performanslarını 2’ye katladığı bir seçimdir. Ama seçilecek yerden kadın aday noktasında çok iddialıyız. Bundan önce sadece Aydın Büyükşehir Belediye Başkanımız vardı. Tek büyükşehir belediye başkanımızdı kadın. Şu anda Eskişehir, Aydın, Tekirdağ, Kahramanmaraş ve Sakarya olmak üzere 5 büyükşehirde kadın adaylarımız var. Her birisi birbirinden güçlü, iddialı isimler. Bütün illerde, ilçe belediyelerinde çok iddialı kadın adaylarımız var. Cumhuriyetin yüz akı kentlerden bir tanesi İzmir’imizde tamamı seçilecek yerden 9 kadın adayımız var. Bir milyona yakın nüfuslu 3 ilçemizde İzmir’in en büyük dört ilçesinden üçünde kadın adaylarımız var. Özellikle yaptığımız ön seçimlerde kadın kotasını toplamda yüzde 30 ile değil ilk üçte, ikinci üçte, üçüncü üçte diye pencere usulü uyguladık. Bundan sonra hedefimiz eşit temsildir. Kadına seçme ve seçilme hakkını, dünyadaki bugün gelişmiş bütün ülkelerden, kiminden 40 kiminden 30 yıl önce tanımış ve kadınların bu hakkı elde ettikleri, hak ettikleri bu topraklarda CHP er ya da geç ama cesaretle siyasette eşit temsili getirmek durumundadır. Bu konuda önemli adımlar atıyoruz. Çok önemli bir iddiamız var. Bundan sonra kadınların ve gençlerin siyasete doğrudan dahil oldukları, Cumhuriyetin esas teminatının bu olduğu ve bunu gördüğü bu süreci yaşamak durumundayız.”
“KADIN CİNAYETLERİNE YÖNELİK CAYDIRICILIK AZALDI”
“Eğer bana sorsanız elinde bir nazar boncuğu var. AKP’ye ödül vereceksin. Hangi yaptığı işten dolayı ödül verirsin diye sorsaydınız. İstanbul Sözleşmesi’nin İstanbul’da imzalanmasını ve Meclis’e getirip onaylanmasını söylerdim. Bu kadar önemli bir işti. Hep birlikte katkı vermiştik. İmzalandığı tarih son 15 yılda kadın cinayetlerinin azaldığı tek yıldır. Devletin iktidarı ve muhalefetiyle, tüm kurumlarıyla niyetini beyan ettiği yıldır. Kadına karşı şiddetin cezalandırılacağı ve bu konuda bir kararlılığın çok net vurgulandığı bir yıldır. O yıl kadın cinayetleri de kadına karşı şiddet de düşmüştür. Sonrasında bu konudaki uygulamalardaki gecikmeler, savsaklamalar, uygulama eksiklikleri yeniden cesaret vermeye başlamıştır. Maalesef bir seçim kazanmak uğruna, geçmişte Hizbullah terör örgütünün avukatlığını yapanlar, yapacakları ittifaka ön şart koştukları için ve bugün kadınları sahiplendirmek lazım diyen zihniyetle ittifak kurulması uğruna ve onların talepleri uğruna TBMM’nin oybirliği ile geçirdiği bir uluslararası anlaşmadan bir kişi tek başına çekilmiştir. O andan itibaren Türkiye’de kadına karşı şiddet eğilimindekiler cesaretlenmiştir. Kadın cinayetlerine yönelik caydırıcılık azalmıştır. Hemen ardından yeni bir mevzi kazanmak isteyenler bu sefer kadına karşı şiddetle ilgili kanunu tartışmaya açmışlardır. O konuda taviz beklemektedirler.”
“CHP OLARAK BİZ BURADAYIZ”
“Maalesef uygulayıcıların bu konuda ‘Cumhurbaşkanımız İstanbul Sözleşmesinden çıktıysa, demek ki kadına karşı şiddet konusunda daha tavizkar olmak gerekir’ anlayışı hakim olmaya başlamıştır. Bundan sonraki adımlar nafakadan başlayarak, kadınların Cumhuriyetle birlikte kazandıkları tüm hakların, miras hakkı dahil tartışmaya açılmaya çalışıldığı bir süreci yaşıyoruz. Medeni Kanunu sur gibi görüyorlar, kadın hakları için. Orada koca bir gedik açtık diyorlar İstanbul Sözleşmesi ile. Saldırmaya devam ediyorlar. Nafakayla, miras hakkıyla. Medeni Kanuna ağır saldırının hemen evvelindeyiz. 8 Mart vesilesiyle söylüyorum. AKP’li, MHP’li kadınlara seslenmek gerekiyor. Bu iş siyaset üstü bir meseledir. Hep birlikte direnmenin ve hep birlikte mücadele etmenin gereği vardır. Ben bu konuda CHP’nin direnmek ve mücadele etmek isteyen, hangi siyasi görüşten olursa olsun bütün kadınlarla siyaset üstü bir dayanışma için söz verdiğini ifade etmek istiyorum. Birlikte olalım. Medeni Kanuna karşı, kadının sosyal hayata katılmasına karşı, miras hakkına, nafaka hakkına karşı yapılacak saldırılarda Türkiye’de yaşayan kadınlar adına ve Cumhuriyetin teminatı kadın ve erkek eşitliği adına CHP olarak biz buradayız. Varız ve hep birlikte mücadeleye hazırız.”
“YILMAZ HOCA’DAN 8 MART’TA SON BİR DOKUNUŞ”
“Eskişehir’de olunca bir kent nasıl olmalının karşılığını alıyorsunuz. Bir kere bir kentte kadınlar ve erkekler bu kadar eşit ve bir arada olmalılar. İkincisi kentin nefes aldıran meydanları olmalı. O meydanlarda simgeleşmiş anıtlar olmalı. O meydanların ulaşımı, toplu ulaşımla sağlanmalı. Bir konuşmacının sözü kesilecekse hafif raylı sistem geçiyor diye kesilmeli. 8 Mart gibi bir günde sadece konuşulmamalı, oraya bir simge bırakılmalı. Ulus Meydanı’nda Ulus Anıtı’nın hemen önüne annelerimize ve tüm kadınlarımıza minnet ifade eden böylesi bir anıtın kazandırılıyor olması da bugün için çok anlamlıdır. Ben Yılmaz Hocanın öğrencilerinin yaptığı o muhteşem videoyu ilk günlerde her akşam yatmadan önce 3-4 kez izliyordum. Şimdilerde yolculuklarda filan açıp bakıyorum. Orada çok sayıda her yaştan kadının çok mutlu şekilde gülümsediğini gördük. Eğer Yılmaz Hoca, Seyhan Hanım olmasaydı bu çağdaş, Atatürkçü yönetim anlayışı olmasaydı bu şehirde kadınların yüzleri gülmezdi. Yılmaz Hocanın bugün büyükşehir belediye başkanı sıfatıyla son 8 Mart’ı ve 8 Mart’ta böyle bir son dokunuşla, şehre kadınlara, annelere, bir minnet anıtı bırakarak bu görevini bırakıyor. Ama bir kez daha tekrar etmek isterim. Yolda gelirken il başkanımız ve Ayşe Hanımla da sohbet ediyorduk. 1 Nisan sonrasına ilişkin hoca CHP’li belediyelerin eşgüdüm, eğitim ve denetimden sorumlu genel koordinatörü olacak. Çok önemli fikirleri var. Örneğin Türkiye’de yerel yönetimlerdeki bürokratların iyi eğitimle yetiştirilebileceği bir akademinin kurulması. 2 ve 4 yıllık eğitimlerle belki bir vakıf üniversitesi statüsünde yerel yönetimler üniversitesinin, akademisinin kurulması, hem siyasetçilere orada belli kursların, derslerin verilmesi, hem ihtiyaç duydukları liyakatli kadroların orada yetiştirilmesi dahil hem bir insan kaynağına, yetişmiş insan gücüne yönelik akademinin başında olması, hem mevcut belediyelerimizin eşgüdümünün, eğitiminin ve denetiminin 1 Nisan’dan sonraki süreçte yapılmasıyla ilgili yine Yılmaz Hocamızı Seyhan Hocamızın müsaadeleri ile çalıştırmaya devam edeceğiz.”
“TÜM KADIN YÖNETİCİLERİMİZE İYİ GELDİ”
“Bu kez Eskişehir’e değil CHP’li belediyelere katkı sağlayacak. Böyle bir günde, böyle bir hazirunla güne başlamak, Eskişehir’in aydınlık yüzlü kadınları ile el sıkışarak güne başlamak ve böyle bir anıtı Yılmaz Hoca ile birlikte açmak bana da çok iyi geldi. Tahmin ediyorum tüm kadın yöneticilerimize iyi geldi. Bize böyle bir yarattığınız için hepinize yürekten teşekkür ediyorum. Dayanışma duygularımla, eşitlik duygularımla tüm Türkiye’deki tüm kadınların saygı ile selamlıyorum.”