Gündem

Kılıçdaroğlu’nun ‘butlan’ açıklaması İmamoğlu’na iletildi… Seçer: Farklı açıklama yapmasını arzu ediyorduk

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, yaptıkları görüşmede 7. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu‘nun “mutlak butlan kararı alınırsa bunu kabul etmemenin CHP’yi kayyuma teslim etmek anlamına geleceğini” ifade ettiğini ve “Bu riski partim adına alamam” dediğini bildirerek, “Ama bizim görüşümüz açıkçası daha farklıydı. Böyle bir açıklama yapmasını arzu ediyorduk. Partimizin bir ve bir arada kalması son derece önemli” ifadesini kullandı. 

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ve CHP 27. Dönem Milletvekili Engin Özkoç, İBB Başkanı ve CHP’nin tutuklu Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu ile Silivri Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda görüştü. İki isim, İmamoğlu’na eski CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘mutlak butlan’a ilişkin söylediklerini aktardı. 

Görüşmeyi gerçekleştiren Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ve CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, ziyaret sonrası detayları paylaştı.

Seçer, ziyaretin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, şunları kaydetti: 

“Başta Büyükşehir Belediye Başkanımız ve Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem Başkanımızı ve diğer arkadaşlarımızı ziyaret ettik. Onlara moral vermek için geliyoruz ama aslında onlardan moral alıp geri dönüyoruz. Sağlıkları son derece iyi. Burada onlar da bir an önce iddianamelerin hazırlanması yönünde talepleri var. Suçsuz yere burada tutsak edildiklerini, boş dosyalarla ‘etkin pişmanlıktan’  faydalanan iftiracıların bir takım iddialarıyla hukuksuz yere burada tutulduklarını düşünüyorlar ve haklılar. Biz de aynı kanatteyiz. Burada bazı değerlendirmelerimiz oldu. Kendileriyle hem hukuki olarak hem siyasi olarak bugüne kadar yapılanlar, bundan sonra bizlerin üzerine düşecek görevler, bu konuda bazı değerlendirmeler yaptık. Umut ediyoruz Türkiye’de hukuk hakim olur, artık bir hukuk devleti oluruz. Demokratik toplumlarda demokrasinin içselleştiği toplumlarda bu süreçler normal, Türkiye’nin 150 yıllık bir demokrasi tarihi var aslında, genç bir demokrasiyiz. Bugüne kadar birçok badireler arttı demokrasi savaşında bu ülke. Bunu da o mücadelelerden bir tanesi olarak görüyoruz. Sonuç itibariyla hak, hukuk, adalet, haklı olan kazanacak. Hukuk üstün çıkacak. Türkiye daha demokratik bir ortama dönüşecek. Bundan dolayı vatandaşların bize güvenmelerini istiyoruz. Bu mücadelede ilk günden başladığımız enerjimizi hala taşıyoruz, siyasete başladığımız ilk günden bugüne. Diğer arkadaşlarımız da öyle sonunda kazanan demokrasi, hukuk, bizler olacağız.”

“Bizden öte kurumlar çok daha önemli”

Mansur Yavaş ve Engin Özkoç ile birlikte Kemal Kılıçdaroğlu’nu ziyaretlerine değinen Seçer, Türkiye’nin ve partisinin tarihi süreçlerden geçtiğini belirtti. Türkiye’nin kurucu partisi ve ana muhalefet partisi CHP’nin her zaman demokrasinin mihenk taşı ve umut olduğunu söyleyen Seçer, şöyle devam etti:

“İktidar da olsa muhalefet de olsa CHP bu bu ülkenin, demokrasinin temel taşıdır. Şu anda da bugün hangi siyasi partiye gönül vermiş olursa olsun eğer vatandaş gelecek için umut büyütüyorsa, emin olun bunu CHP üzerinden büyütüyor. Bizler en son seçimde birçok insanın beklemediği oy oranlarıyla, birçok şehirde beklenmeyen başarılarla yerel seçimleri başarıyla atlatmış partiyiz. Doğal olarak bu başarının temel sebebi sadece CHP tabanınından oy almamız değil, her kitleden oy aldık. Bizim üzerimizden yarınları umut ettiler, yarınlara umut beslediler. Şimdi de aynı durumdayız. Bizden öte kurumlar çok daha önemli. Bu bütün siyasi partiler için böyle ama CHP bir farklı konumda. Partinin hangi makamında olursa olsun, hangi görevinde olursa olsun kişilerden önemli CHP.

“Üzerimize iktidar tarafından bir bütün halinde saldırı var”

Biz bu bilinç, anlayışla önceki Sayın Genel Başkanımızı dün ziyaret ettik. Önümdeki günlerde mutlak butlan ya da farklı bir karar da çıkabilir, bu ayrı konu ama üzerimize iktidar tarafından bir bütün halinde saldırı var. Silivri Cezaevinde arkadaşlarımızı ziyaret ettik. Farklı sebeplerle bugün cezaevinde tutsak tutulan arkadaşlarımız var. Bu bir planlı siyasi saldırının ürünü. Bu arkadaşlarımızın burada olması, CHP kurultayı ile ilgili yürütülen polemikler, davalar, her gün televizyon kanallarında bunların anlatılması, yorumlanması bu saldırıların bir parçası. ‘Bir taraftan siyasilerimizi belediye başkanlarımızı yoralım onları tutsak edelim diğerlerine korku salalım diğer taraftan bunların yanında duracak en güçlü kurum onların partileri CHP’yi zayıflatalım, bölelim, parçalayalım’. Anlayış bu. Doğal olarak biz dün önceki Genel Başkanımızı ziyaret ettik, doğrudur. Sayın Özgür Özel’in hem de Sayın Ekrem İmamoğlu’nun bu konuda daha önce kendisiyle yapılan görüşmeler oldu. İki sayın genel başkanımızın bir araya gelip bu konuları konuşması, kamuoyuna mutlak butlana karşı olduklarına dair açıklama yapması, böyle bir durumda Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu teklifi ya da mahkemenin bu kararını reddetmesi gerektiğini, partimizin kayyumlara ya da mutlak butlanla bir karışıklığa gitmemesi için bunların tedbirlerini alması gerektiği yönünde görüşmeler oldu.”

“CHP’nin bir arada kalma gerekliliğini bir kez daha kendisine duyurduk”

Kılıçdaroğlu’nun olası mutlak butlan kararının kendisi tarafından reddedilmesinin, CHP’yi kayyuma teslim etmek anlamına geldiğini ifade ettiğini aktaran Seçer, Kılıçdaroğlu’nun “Bu riski partim adına alamam” sözlerini sarf ettiğini aktardı. Seçer, açıklamasına şöyle devam etti: 

“Tam da biz de bu anlayışta dün Sayın Genel Başkanımızı ziyaret ettik. Doğrudur. Bugün de basına yansıyan kulis bilgileri de büyük bir oranda doğruları yansıtan bilgilerdi. Sayın Genel Başkan böyle bir açıklamayı mutlak butlana karşı olduğunu ya da mutlak butlan kararı alınırsa bunu kabul etmemenin aslında partiyi bir kayyuma teslim etmek anlamına geleceğini, ‘Bu riski partim adına alamam’ dedi. Böyle bir cevap verdi. Ama bizim görüşümüz açıkçası daha farklıydı. Böyle bir açıklama yapmasını arzu ediyorduk. Partimizin bir ve bir arada kalması son derece önemli. Sadece bizler için de Türkiye demokrasisi açısından, ülkemizin geleceği açısından bugün bölgede dünyada yaşanan gelişmeler iç sorunlar, bütün bunlarla Türkiye’de baş edebilecek kurumların başında CHP’nin gelecek için, vatandaşlarımızın umudu için bir arada kalma gerekliliğini bir kez daha kendisine duyurduk, izah ettik ve bu konuşmayı ya da bu toplantıyı böylece sonuçlandırdık. Umut ediyoruz mutlak butlan kararı çıkmaz, mutlak butlan kararı çıkmaz ama çıkarsa da tabii ki partimizin yine bir arada kalması için bize düşen görevi yerine getireceğiz. Biz bunu tarihi bir görev olarak kabul ediyoruz.”

Seçer, “Kılıçdaroğlu ile ilgili bu görüşmeyi aktardığınızda İmamoğlu neler söyledi?” sorusuna, “Sayın İmamoğlu da zaten daha önce Sayın Kılıçdaroğlu’nun ziyaretinde bu konuları dile getirdiğini söylemişti. Bu da basına yansımıştı. Yine aynı şeyler konuşuldu. Yalnız Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu konudaki yanıtını da kendisine ilettik. Tabii ki farklı bir cevap almak onun da hoşuna gidecekti. Bizlerin de hoşuna gidecekti. Belki de kamuoyu rahatlayacaktı ama bu şartlar altında artık bundan sonraki gelişmelere göre biz de tavrımızı ortaya koyacağız” yanıtını verdi.

Engin Özkoç ise şöyle konuştu: 

“Mutlak butlanla ilgili konu hukuki değil. Yüksek Seçim Kurulu’nu devre dışı bırakıp mahkemenin böyle bir karar alması 100 yıllık Cumhuriyet tarihinde hiç görülmemiş bir şey. Bu iktidarın CHP’ye karşı uyguladığı baskı politikasının bir sonucu olarak hukuku ele geçirmişliğinin tavrını yansıtıyor. Yüksek Seçim Kurulu kesinlikle devre dışı bırakılarak böyle bir karar alınamaz. Bu konuyu kendi arkadaşlarımız için de değerlendirdiğimizde Özgür Özel’in, Sayın Genel Başkanımızın ve Ekrem İmamoğlu, Sayın Cumhurbaşkanı adayımızın bilgisi dahilinde gittik, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştük. Arzumuz şu; partiyi bu noktaya bu iktidar getiriyorsa bu CHP’nin hayrına olmaz. Bu, CHP’yi bir yere sürüklemekle ilgili, bölmekle ilgili, karşı karşıya getirmekle ilgilidir. Biz buna karşıyız.

“Sayın Kılıçdaroğlu görevi almazsa partinin kayyuma kalacağını, kendisinin de böyle bir şey kabul edemeyeceğini ifade etti”

Ancak Sayın Kılıçdaroğlu bu konuda kendisinin önceki dönem genel başkanı olarak eğer kendisi bu görevi almazsa kayyuma kalacağını kendisinin de böyle bir şey kabul edemeyeceğini ifade etti. Kendisiyle beraber Sayın Genel Başkanımızın bir araya gelip bu süreci CHP’nin 100 yıllık hafızasına yakışır bir şekilde ortak bir çözüm yolu bulmalarını bugün de istiyoruz. Mutlak butlanın çıkmasını reddediyoruz ama o karar daha görüşülmeden önce de CHP liderlerinin duruşunu kamuoyuyla, örgütleriyle ve milletiyle paylaşmasını istiyoruz.”

Özkoç, “Mutlak butlan çıkarsa CHP’nin halihazırda planı var mı acaba?” sorusu üzerine, şunları kaydetti:

“CHP’nin planı her zaman olduğu gibi gerçeklerin arkasında durmaktır, doğrunun arkasında durmaktır. Yarın eğer böyle bir şey gerçekleşirse ilk önce iktidara olan tepkimizi, iktidarın aldığı bu hukuksuz karara karşı olan tepkimizi ifade edeceğiz ve duruşumuzu ifade edeceğiz ve onun arkasında da çok güçlü bir şekilde partinin tekrar iktidarın oyununu bozacak şekilde, daha güçlü şekilde ayağa kalkması için hepimiz ortak bir akılla bir yol yürüyeceğiz.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu