Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, merhum Genel Başkanımız Deniz Baykal için Devlet Mezarlığında düzenlenen anma törenine katıldı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu anma töreninde yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Sayın Deniz Baykal ile tanışmam, emekli olduktan sonra Merkez Yönetim Kurulu toplantısına davet ederek, belli konularda düşüncemi alması oldu. Bunun bir bölümü sosyal güvenlik ile ilgiliydi, bir bölümü o dönem Türkiye’de çok yaygın olarak dillendirilen, eleştirilen yolsuzluklarla ilgiliydi.
Daha sonra Sayın Baykal’ın daveti üzerine siyasete girdim. Merkez Yönetim Kurulu’na seçildim. Merkez Yönetim Kurulu’ndaki konuşmalar, ki Sayın Baykal; günlük siyasal olayların analizini yapardı, bu toplantılarda; siyaset konusunda en büyük birikimim o toplantılarda Sayın Baykal’ın yaptığı açıklamalardı. Onlar, daha sonraki siyasal yaşamımda hep hatırladığım, belli olayların nasıl analiz edilmesi gerektiğini kendisinden öğrendiğim toplantılardı. Kendisine şükran borçluyum.
Teşekkür ederiz, kendisine ve bugün hayatta olan arkadaşlarına. Çünkü, o dönem Merkez Yönetim Kurulu’nda görev alan arkadaşlar da kendi düşüncelerini belli bir disiplin içinde özgürce dile getirirlerdi.
Bugün, rahmetli Deniz Baykal’ın Türk siyaset hayatına 1 Mart Tezkeresi dolayısıyla parlamentoda yaptığı konuşma ve o dönemin Genel Sekreteri’nin parlamentoda yaptığı konuşma son derece değerliydi. Sayın Öymen’in de ifade ettiği gibi bu tutanaklar bir gün kamuoyuna yansıyacaktır elbette. Ve orada CHP’nin kararlı duruşu, onurlu duruşu; tarihine olan saygısı, Milli Kurtuluş Savaşı’na ve bu ülkeyi kuranlara karşı olan saygısı ve tezkereye evet denmesi halinde bunun Türkiye için yaratacağı bütün sonuçlar orada dillendirildi. O günün tanığı olmaktan da mutlu olduğumu ifade etmek isterim. Çünkü, her olay siyasetçiye belli bir deneyim kazandırıyor. Elbette ki o deneyimlerden geçmek, süzülmek ve daha sonraki olayların daha sağlıklı analiz edilmesine de yol açıyor.”
Önceki Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen ise, törende yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Çok eski yıllara dayanan bir dostluğumuz vardı. O, Mülkiye’de asistan olduğu zaman biz de Mülkiye’de öğrenciydik. Ve onunla çok yakın bağlarımız oldu. Sonra Dışişleri Bakanı olduğu zaman da ben Dışişleri müsteşarıydım. Orada da Sayın Baykal’ı daha yakından tanıma fırsatı buldum. Kardak krizinin çözümlenmesinde, Türkiye’nin çıkarlarına uygun bir biçimde çözümlenmesinde gerçekten olağanüstü bir rolü olmuştur.
Fakat Sayın Baykal’ı tarihe geçiren belki en önemli olay, 1 Mart Tezkeresi’nin reddedilmesidir. Bir gün, umarım ki bu seçimlerden sonra çoğunluk değişir ve 1 Mart Tezkeresi’nin görüşüldüğü Meclis zabıtlarının kamuoyuna açıklanması kararlaştırılır. O zaman herkes daha iyi anlayacaktır, Sayın Baykal’ın orada oynadığı rolü. Benim kanaatimce, 1 Mart; kader değiştiren bir olaydır, Türkiye açısından. Eğer o tezkere geçseydi, bugün başka bir Türkiye’de yaşıyor olacaktık. Onun için Sayın Baykal’ı hem cumhuriyet ilkeleri hem Atatürk ilkeleri; laiklik, çağdaşlık alanında sarf ettiği üstün çabaların yanı sıra bu söylediğim olaylarla da anıyoruz hatırlıyoruz. Kendisini örnek olarak gösteren Sayın Genel Başkanımıza da ilk yaptığı konuşmada seçilirken; ayrıca teşekkür ediyorum.”
