İnan Güney tutuklandı… Özgür Çelik: Copy-paste yöntemiyle tutuklama yaptılar

Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney‘in tutuklandığı Çağlayan Adliyesi önünde açıklamalarda bulunan CHP İstanbu İl Başkanı Özgür Çelik, “Bugün Türk hukuk sisteminde yeni bir yöntem uyguladılar. 21. yüzyılın Türkiye’sinde öyle bir şeye tanıklık ettik ki anlatılır gibi bir değil. Copy-paste yöntemiyle tutuklama yaptılar bugün. Yani kopyala yapıştır yöntemiyle bugün insan tutukladılar burada” dedi.
İBB’ye yönelik yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney’in de aralarında olduğu 17 şüpheli tutuklandı. CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, kararın ardından İstanbul Adalet Sarayı önünde basın açıklaması yaptı. Karara tepki göster Çelik, şu ifadeleri kullandı:
“4 gün önce 44 arkadaşımızı bir şafak operasyonuyla gözaltına aldılar. 3 gün boyunca Vatan Emniyet Müdürlüğü’nün bodrum katında arkadaşlarımızı beklettiler. Bugün adliyeye sevk gerçekleştirildi. Günün erken saatlerinden itibaren ifade süreçlerini hukukçularımızla, arkadaşlarımızla, ailelerle birlikte takip ettik. 44 gözaltının 27’si adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı, 17 arkadaşımız ise tutuklandı. Öncelikle bu 4 günlük süreçle ilgili birkaç cümle kurmak istiyorum. 300 gündür yaşadığımız bir şey var: İnsanlar Vatan Emniyet Müdürlüğü’nün bodrum katına uyuşturucu kokularının içerisine sokuluyor.
Gözaltı süresi sonuna kadar kullanılarak arkadaşlarımıza, başkanlarımıza tam anlamıyla psikolojik işkence yapılıyor. İBB bürokratlarına, Beyoğlu Belediyesi bürokratlarına, İnan Güney’e de aynı muamele yapıldı. İnan Güney’i bir şafak operasyonuyla gözaltına aldılar. Cuma sabahı saat 06.00’da gözaltına aldılar, pazar günü saat 13.00’te ifadesini almaya başladılar. Yani tam 2,5 gün sonra ifade süreci başlatıldı. Peki, aynı İnan Güney bir buçuk ay önce Çağlayan Adliyesi’nde ifadeye çağrılmıştı. Eşi ve avukatıyla birlikte gelip ifadesini vermişti. Çağrılsaydı yine aynı şekilde Emniyet’e ya da adliyeye gelecekti. Niye sabah 06.00’da, üç kız çocuğunun ve eşinin yanında şafak operasyonu yapıldı?
Sadece İnan Güney’e değil, İBB’nin bürokratlarına, ailelere, çocuklara, şoförlere de aynı muamele yapılıyor. Hiçbir somut delil olmadan, altını tekrar çizerek söylüyorum, hiçbir maddi delil olmadan bugün Beyoğlu Belediye Başkanı’nı ve 17 kişiyi tutukladılar. Artık o kadar ileriye gittiler ki ailelerin içerisine girmeye başladılar. İnan Güney’in ablasını 3 gün boyunca Vatan Emniyet Müdürlüğü’nün bodrumunda beklettiler. Ev hanımı… Ne bir banka hareketi, ne bir bas kaydı, ne bir şirket, hiçbir şey yok. Ev hanımına 3 gün boyunca bodrumda işkence ettiler.
Gençler sosyal medya paylaşımları yaptığı gerekçesiyle gözaltına alınıyor. Medyanın büyük kısmını kontrol altına aldılar, Ekrem İmamoğlu’nun sosyal medya hesaplarını kısıtladılar. Şimdi de sosyal medyadan paylaşım yapan gençleri tutuklayarak ‘artık oradan da kimse konuşamaz’ mesajı veriyorlar. Burada daha yeni evlenmiş insanlar var. Eşi tutuklanıyor, genç kadın gözyaşları içinde adliye merdivenlerinden iniyor. Aileler, anneler, babalar 60–70 yaşında insanlar; günlerce emniyetin önünde, adliye kaldırımında bekliyor. Bu insanlara bu zulüm yapılır mı? Aileler siyasetin malzemesi yapılır mı? Hani ‘aile yılı’ ilan edilmişti, hani aile kutsaldı? Bu mu adalet? Bu mu vicdan?
“‘copy-paste’ yöntemiyle tutuklama”
Bugün Türk hukuk sisteminde yeni bir yöntem uygulandı: ‘copy-paste’ yöntemiyle tutuklama. Savcılığın yazısında 9 kişinin adı var; şoförler, belediye başkanı, sosyal medya paylaşımı yapan gençler… Hepsine aynı metin yazılmış. Bir şoförle belediye başkanı nasıl aynı gerekçeyle tutuklanır? Bu mudur hukuk? İnan Güney hakkında ne emniyet ne adliye aşamasında somut bir delil ortaya konulmuştur. Sadece kişisel husumet taşıyan birkaç kişinin iftiralarıyla, ihalelerden dışlananların uydurmalarıyla tutuklandı.
Ama ben size İnan Güney’in ‘suçunu’ söyleyeyim. AK Parti döneminde 22 dolara yaptırılan pankartları 2,5 dolara yaptırdı. Metrekaresi 11 dolara yapılan cephe giydirmeleri 1 dolara yaptırdı. 80 bin liraya kiraya verilen yeri 500 bin liraya çıkardı; elde edilen gelirle 42 devlet okuluna su sebili yerleştirdi. Onların 17 bin liraya verdikleri araziyi kamulaştırıp halka proje yaptı. Kreşler açtı, yaşam vadileri yaptı, dar gelirli ailelerin nefes alacağı alanlar oluşturdu. Belediyenin makam arabasını engelli aracı yaptı. İşte İnan Güney’in suçu budur.
Bugün cezalandırılan İnan Güney değil, Beyoğlu halkıdır. Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi 31 Mart 2024 seçimlerinde Türkiye’nin birinci partisi oldu. Belediyeler eliyle halka destek sağladı, yoksulluğu hafifletti. İşte bu başarı hazmedilemiyor. Ama şunu unutmasınlar: yaşanan zulümleri vatandaş görüyor, millet görüyor. Er ya da geç sandık gelecek ve millet bu zulmün cevabını verecek. Türkiye yeniden toplumsal barışın sağlandığı, herkesin refah içinde yaşadığı, demokrasinin güçlendirildiği bir ülke olacak. Hiç kimse umutsuz olmasın.”