İmamoğlu ve avukatlarının katılmadığı “bilirkişi” davası 26 Eylül’e ertelendi

19 Mart operasyonuyla tutuklanan İBB Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun “Turpun Büyüğü” başlıklı basın toplantısında adını açıkladığı bilirkişi S.B. ile ilgili sözleri nedeniyle “yargı görevini yapan bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs” ve “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” suçlamalarıyla yargılandığı davanın ilk duruşması 17 dakika sürdü. İmamoğlu ve avukatları “duruşma yerinin hem mekan hem de zaman itibariyle hukuka aykırı olarak belirlendiği” gerekçesiyle duruşmaya katılmadı. Savcı bundan sonraki duruşmaların da İstanbul Adliyesi’ndeki salonun fiziki yetersizliği ve güvenlik nedeniyle Silivri’de yapılmasını talep etti. Ara kararını açıklayan mahkeme, talebe uydu, duruşmayı 26 Eylül’e erteledi.
Ekrem İmamoğlu, 27 Ocak’ta Saraçhane’de düzenlediği “Turpun Büyüğü” isimli basın toplantısında bir bilirkişinin adını vererek Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenmiş, “Evet Sayın Cumhurbaşkanı; sizde böyle maharetli bilirkişi S. beyler oldukça, siz de binlerce bilirkişi arasından, nokta atış S. bey bilirkişisini bulan yargı mensupları oldukça, bir davanın öncesinde ya da yürüyen sürecin öncesinde, heybenizde büyük turplar taşıdığınızı düşünebilirsiniz. Ne var ki, sizin turp zannettikleriniz, bu milletin gönlünde zerre yer etmez. Sayın Cumhurbaşkanı; turpun büyüğü senin heybenden çıktı. Aslında işin çok kolay. Bu kadar heybe sırtında taşımana gerek yok. Bu kadar yük taşıyacağına, kendini sadece milletin sandıktaki vicdanına emanet ettiğin an rahatlayacaksın. Yastığa başınızı koyduğunuzda huzurla uyumak kadar güzeli yoktur” diye konuşmuştu.
Bir sonraki duruşmanın da Silivri’de yapılmasına karar verildi
Söz konusu basın toplantısından kısa süre sonra İmamoğlu hakkında, bilirkişiyİ hedef gösterdiği iddiasıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından resen soruşturma başlatılmıştı. İmamoğlu’nun “yargı görevini yapan bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs” ve “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” suçlamasıyla cezalandırılması istenen davanın ilk duruşması bugün İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. İmamoğlu ve avukatları, “duruşma yerinin hem mekan hem de zaman itibariyle hukuka aykırı olarak belirlendiği” gerekçesiyle duruşmaya katılmadı. Silivri’deki Marmara Cezaevi yerleşkesindeki 2 no’lu duruşma salonunda yapılan duruşma, mahkeme başkanı ve duruşma savcısının katılımıyla yaklaşık bir saat gecikmeli başladı. İddianamenin okunmasının ardından söz alan savcı, bundan sonraki duruşmaların İstanbul Adliyesi’ndeki salonun fiziki yetersizliği ve güvenlik nedeniyle Silivri’de yapılmasını talep etti.
Ara kararını açıklayan mahkeme, bir sonraki duruşma yerinin Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndaki 2 no’lu duruşma salonu olacağını duyurdu. Mahkeme, İmamoğlu’nun bir sonraki duruşma yerinde hazır edilmesi için bulunduğu ceza ve infaz kurumuna müzekkere yazılmasına ve duruşmanın 26 Eylül saat 10.00’a bırakılmasına karar verdi.
İmamoğlu adına “Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi” hesabından yapılan paylaşımda şu ifadelere yer verildi:
“Aldığımız nefese dava açıyorsunuz. Her davanın savcısı aynı, bilirkişisi aynı, hukuksuzluğu aynı. Bunlar da yetmiyor bir gün önce yargılamanın yapılacağı yeri değiştiriyor bana ve avukatlarıma son anda haber veriyorsunuz. Kendimizi savunmamızdan bile korkuyorsunuz. Savunma hakkımızı engelleyen bu keyfi uygulamalarınızı kabul etmiyorum. Bugünkü duruşma usulsüzdür, yargılama esaslarına uygun değildir. Böyle bir sürecin parçası olmayı reddediyorum ve bu nedenle bu duruşmaya katılmayacağım. Bağımsız Türk yargısına ve yargı üyelerine sonuna kadar güveniyorum, ama planlanan bu sürecin bir parçası olmayı reddediyorum.”