Esenyurt Adalet Nöbeti… Murat Emir: Ahmet Özer’in tutukluluğunun altında en ufak bir hukuki gerekçe yok
Esenyurt Belediyesi Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanıp yerine kayyum atanmasına karşı CHP örgütlerinin başlattığı ”Adalet Nöbeti” devam ediyor.
Esenyurt Belediyesinde kayyum atanması ile yaşanan hukuksuzluğa dur demek için CHP tarafından başlatılan ve 30 Kasım 2024 Cumartesi günü yapılan 32. gün Adalet Nöbetine CHP Grup Başkanvekili Murat Emir’de katılarak güç verdi. Emir, “Akın Gürlek’e bir cümle söylemek istiyorum. Sen ve senin ağababaların ve seni talimatla İstanbul’a gönderenler bilsinler ki hiçbir Cumhuriyet Halk Partili hele hele Genel Başkanımız Özgür Özel, senin o içi boş soruşturmalarından asla korkmaz, asla geri adım atmaz. Cumhuriyet Halk Partisi’ne geri adım attıramayacaksınız. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak ve tüm halkımızla birlikte bu mücadeleyi eninde sonunda bu kötülüğü yenerek Türkiye’ye tekrar adaleti getireceğiz. Tekrar demokrasiyi getireceğiz…Ahmet Özer’in tutukluluğunun altında en ufak bir hukuki gerekçe yok. İddianameye bakıyorsunuz içi bomboş.” dedi.
32. gün Adalet Nöbetine CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, Diyarbakır milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Giresun milletvekili Elvan Işık Gezmiş katıldı.
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, ise şöyle konuştu;
“Sesimizi duyurana kadar da bu mücadeleden vazgeçmiyoruz”
”Bir milim eğilmeyeceğiz, bir gün vazgeçmeyeceğiz. Her gün buradayız. Hep birlikte buradayız. Esenyurt meydanından tüm Türkiye’ye sesleneceğiz. Biz bu darbeyi kabul etmiyoruz. Asla kabul etmeyeceğiz. Ben öncelikle Esenyurt ilçe başkanımız Hüseyin Ergin’e onun nezdinde yönetim kurulumuza, İstanbul il Başkanımız Özgür Çelik’e, İstanbul il yönetimine, özellikle teşekkür ediyorum. Sağ olsunlar, var olsunlar. Bu mücadelenin önderi onlar. Ama tabii kadın kollarımız, gençlik kollarımız, 10 binlerimiz, başka ilçelerden gelen ilçe başkanlarımız, başka ilçelerden belediye başkanlarımız, biz bu ışığı yakmaya devam ediyoruz, devam edeceğiz. Sesimizi duyurana kadar da bu mücadeleden vazgeçmiyoruz. Her gün burada üç, dört, beş milletvekiliyle geliyoruz. Aslında çok yoğun bir dönemdeyiz. İzliyorsunuz. Mecliste bir bütçe yapıyoruz. Bir bütçe kanun teklifi getirdiler içinde yoksullar yok, içinde işsizler yok, asgari ücretliler yok, Emekliler yok. Ama yandaşlara, para babalarına, zengin ettiklerine, kaynakları hortumlatmak var. İşte bu biz bu bütçeye karşı koymak için sabahlara kadar, geceler boyunca mücadele ediyoruz. Ama o arada milletvekilleri arkadaşlarımız geliyorlar. Size sizinle omuz omuza bu mücadeleyi büyütüyorlar. Buradan onlara da bir selam gönderelim.
“Ahmet Özer’in tutukluluğunun altında en ufak bir hukuki gerekçe yok”
Ve bugün Giresun milletvekilimiz Elvan Işık Gezmiş ve Diyarbakır Milletvekilimiz bu dönem Diyarbakır milletvekilimiz uzun yıllardır Diyarbakır’dan milletvekili çıkartamadığımız ama bu sefer Diyarbakır’dan gelmeyi başaran değerli abim Sezgin Tanrıkulu buradayız. Onlara da teşekkür ederiz. Biz biliyoruz, sizler çok iyi biliyorsunuz. Duymak istemiyorlar. Ama bir kez daha söyleyelim. Ahmet Özer’in tutukluluğunun altında en ufak bir hukuki gerekçe yok. En ufak. İddianameye bakıyorsunuz içi bomboş. İddianameyi bu nedenle yazamıyorlar. Sorgusundan anlıyoruz ki 10 yıl önceki konuşmalar birilerinin adını geçirmesi. Hepsi bu. Ve tutukluluğuna itiraz ediyor. Nöbetçi mahkeme bir gerekçe yazıyor. Nöbetçi mahkemenin gerekçesi, bütün olayı özetleyen bir gerekçe. İki cümle her ne kadar diyor hakkında diyor terör örgütü üyeliğine dönük bir somut delil olmasa da, sonra diyor ki bir gizli sanıktan bahsediyor. Gizli tanığın tek başına ifadelerinin bir hüküm kurmaya yeterli olmayacağını bilinmekle birlikte yani biz bir gizli tanık bulmuşlar. Şimdi de başka deliller arıyorlar. Niye? Çünkü Ahmet Özer’i hapiste tutmak lazım. Niye çünkü özgürlüğüne kavuşursa buraya gelecek. Tekrar Esenyurt Belediye Başkanı olacak rant muslukları kapanacak diye korkuyorlar. Biz bizim belediye başkanlarımızın kimseye vermeyecek hiçbir hesabı yok. Ahmet Özer’ de yargılanır, öbürleri de yargılanır. Biz de yargılanırız. Hiç kimseden korkmayız. Yaptığımız her şeyin hesabını elbette veririz. Ama yargılayacağız bahanesiyle daha iddianame yokken. Tutuklarsanız bir milyon kişinin oyuna, iradesine darbe yaparsanız işte bunun adı diktatörlük olur. Bunun adı demokrasi olmaz. İşte biz halk iradesine sahip çıkmak için buradayız.
”Sarayın istediği kararları verdiler”
Bu iddianameleri hazırlayanların ne yaptığını biliyoruz. İstanbul’a özel gönderildiler. Birçok mahkemede mahkeme mahkeme dolaştırıldılar. Sarayın istediği kararları verdiler. Akın Gürlek’ten bahsediyorum. Sonra bakan yardımcısı yapıldı. Şimdi İstanbul’a gönderildiler. Özel masalar kurduklarını Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanlarından başlayarak halkın iradesine darbe yapmak üzere hazırlıklar içerisinde olduklarını gayet iyi biliyoruz. Ama bilsinler ki onlara hukuksuzlukları yaptıkça burada halkın iradesine çarpacaklar. Halkın iradesi eninde sonunda galip gelecek. Herkes bunu böyle bilsin. Şimdi Akın Gürlek’e bir cümle daha söylemek istiyorum. Sen ve senin ağababaların ve seni talimatla İstanbul’a gönderenler bilsinler ki hiçbir Cumhuriyet Halk Partili hele hele genel başkanımız Özgür Özel, senin o içi boş soruşturmalarından asla korkmaz, asla geri adım atmaz. Cumhuriyet Halk Partisi’ne geri adım attıramayacaksınız. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak ve tüm halkımızla birlikte bu mücadeleyi eninde sonunda bu kötülüğü yenerek Türkiye’ye tekrar adaleti getireceğiz. Tekrar demokrasiyi getireceğiz. Tekrar sizin iradeniz hakim olacak.
“Onlar bizim yan yana gelmemizden rahatsız oluyorlar”
Neyden rahatsız olduklarını çok iyi biliyoruz. Onlar bizim yan yana gelmemizden rahatsız oluyorlar. Esenyurt’ta herkesin yan yana gelip Ahmet Özer’i desteklemiş olmasını bir türlü içlerine sindiremiyorlar. Bizi bölmek istiyorlar. Biz yan yana gelmeyelim de kendi rant rejimleri devam etsin istiyorlar. İşte bu yüzden Esenyurt’u özellikle hedef seçtiler. Biz bunlara karşı asla birliğimizi bozmayacağız. Her yerde. Esenyurt’ta da Diyarbakır’da da, Mardin’de de, Tunceli’de de, Van Aksaray’da da her yer demokrasiye el uzatılan her yerde adaletsizliğin olduğu her yerde kime yapıldığına bakmaksızın adalet diyeceğiz, demokrasi diyeceğiz ve bu mücadeleyi vermeye devam edeceğiz. Bizden korkuyorlar. Korkmaya devam etsinler.
“Biz bu ışığı söndürmeyeceğiz. Esenyurt’taki bu bayrağı yere indirmeyeceğiz”
Burada 32 gündür yağmur demeden çamur demeden, kar demeden, rüzgar demeden, fırtına demeden geldiniz. Bugün güzel bir gün. Yine geldiniz ayaklarınıza sağlık. Bu mücadeleye verdiğiniz her bir emek için size şükranlarımı sunuyorum. Biz bu ışığı söndürmeyeceğiz. Esenyurt’taki bu bayrağı yere indirmeyeceğiz. Muktedirlere teslim olmayacağız. Sahte soruşturmalara boyun eğmeyeceğiz. Tehdit ettikleri o fezlekeleri alıp yüzlerine çarpacağız. Ve eninde sonunda bu ülkenin her bir noktasında demokrasi, adalet hakim olacak. Hepinizin emeğine teşekkür ederim. Sağ olun, var olun. Güzel günlerde buluşmak dileğiyle.”