CHP’li Nazlıaka, Mattia Ahmet Minguzzi Davasını Takip Etti: “Sözümüz var, biz bu davayı bırakmayacağız”

İstanbul Kadıköy’de 15 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi’nin öldürülmesine ilişkin tutuklanan iki sanığın 24’er yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davanın üçüncü durulması başladı. İstanbul Anadolu 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş ve Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez ile katılan CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka, duruşma salonun önünde şunları söyledi:
“Bugün burada bir çocuğun, Mattia Ahmet Minguzzi’nin aramızdan koparıldığı bir gerçeğin karşısında, hem acımızı hem de kararlılığımızı paylaşmak için toplandık. Henüz 15 yaşında, yaşamın baharında, bir sokak ortasında hayatı elinden alınan Ahmet’in davası sadece onun ailesinin değil, bu ülkede yaşayan herkesin ortak vicdan davasıdır.
8 Mayıs 2025’te görülen duruşmanın ardından mahkeme, eksik bilirkişi raporları ve kamera kayıtlarının incelenmesi gerekçesiyle davayı 20 Haziran 2025 tarihine ertelemişti. Bugün iki sanık ve yedi tanık dinlenecek. Bu bir yandan hukuki sürecin titizlikle yürütülmesi açısından önemli bir gelişme gibi görünse de, diğer yandan adaletin gecikmesi, toplum vicdanında derin yaralar açmaya devam ediyor. Peki Bu Dava neden önemli? Çünkü bu dava, Türkiye’de artan çocuk şiddetinin ve toplumsal duyarsızlığın bir aynasıdır. Bu sadece bir bireyin kaybı değil, hepimizin çocuklarına yönelik bir tehditin sorgulandığı bir andır. Ahmet’in ölümü, tesadüf değil; bu ülkede büyüyen şiddet dilinin, korku kültürünün, cezasızlık algısının ve değer erozyonunun doğrudan bir sonucudur. “
BU DAVA BİR DÖNÜM NOKTASI OLMALIDIR
Ülkedeki son duruma ilişkin değerlendirme yapan Nazlıaka sözlerini şöyle sürdürdü:
Gençler arasında şiddet eğilimi artmıştır. Okullarda, sokaklarda ve sosyal çevrelerde silah, bıçak gibi ölümcül araçlara erişim kolaylaşmıştır. Sosyal medya, şiddeti teşvik eden içeriklerin yayılmasıyla çocukları etkileyen bir mecra haline gelmiştir. Adalet sisteminde yaşanan cezasızlık ve erteleme kararları, faillerin daha da cesaretlenmesine yol açmıştır. Ahmet’in öldürülmesi, bu zincirin sadece bir halkasıdır. Şiddet dilini günlük hayatın bir parçası haline getiren bu sistematik çöküşle yüzleşmek zorundayız. Bu dava, bir dönüm noktası olmak zorundadır.
AİLE İLE DAYANIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ
Ahmet’in annesi Yasemin Akıncılar Minguzzi ve babası Andrea Minguzzi ile her daim dayanışma içerisinde olacaklarının altını çizen Nazlıaka, “Bu mücadeleyi sadece oğulları için değil, bütün Ahmetler için sürdürüyorlar. Onların yüreği yanıyor ama elleriyle bu ülkeye bir ışık uzatıyorlar. Bizler de o ışığı büyütmek zorundayız. Eğitim sisteminde şiddet karşıtı politikalar geliştirilmelidir. Medya, şiddeti meşrulaştıran dilden arındırılmalıdır. Sosyal medya platformlarında çocuklara zarar veren içerikler denetlenmelidir. Okullarda psikolojik destek, toplumsal dayanışma ve barış dili güçlendirilmelidir. Cezasızlık değil, adalet duygusunu pekiştiren kararlı yargı kararları gereklidir.
Ahmet artık aramızda değil. Geri gelmeyecek. Ama onun adına, onun düşleri adına bu ülkede bir şeyler değişmeli. “Bir daha asla” diyebilmek için bu davaya sahip çıkacağız.
Bu dava, sadece Ahmet için değil; gece evine dönerken korkuyla yürüyen çocuklar için, okul yolunda şiddete uğrayan gençler için, sessiz çığlıklarla hayatta kalmaya çalışan bütün çocuklar için önemlidir. Sözümüz Var: Biz bu davayı bırakmayacağız. Ahmet için, adalet yerini bulana kadar burada olacağız” diye konuştu.