CHP Şişli’de istifa edenlerden kamuoyuna açıklama

Av. Tamer Özcanlı tarafından yapılan ve tarafımıza gönderilen CHP Şişli İlçe Yönetiminden istifa eden 10 ismin ortak açıklaması aşağıdaki gibidir.
ÖRGÜTÜMÜZE
Aralık 2019 tarihinde ilçe kongre üyelerimizin teveccühü ile aldığımız görevi layıkıyla yerine getirme gayretimiz tüm partililerimizin malumudur. Zira İlk Kurul toplantısında “blok liste lehine neden oy vermediği” konusunda ilçe kongre delegesi olan kurul üyelerinin tek tek sorguya çekilmeye çalışıldığı kurul faaliyetimize bütün iyiniyetimiz ile başladık. Ne var ki gelinen süreç, partimizi kamuoyu önünde tartışmaya açmamak adına kısmen paylaşacağımız gerekçelerle bizleri aşağıda yer alan açıklamayı yapmaya mecbur kılmıştır.
Partililik bilincimiz gereği “eylem Parti’nin eylemi, başarı Parti’nin başarısıdır”. Başarının birinci koşulu ise liyakattir. Ülkemizin yaşadığı sıkıntıların temelinde de liyakate önem vermeyen, kayırmacı yönetim anlayışının olduğu kuşkusuzdur. Yönetimlerde, tecrübe, yetenek ve çok çalışmanın toplamı olan liyakat prensibine uygun olarak iç görevlendirme yapılması gerekirken, yapılan görevin layıkı ile yürütülmesinden rahatsız olunup potansiyel siyasi rakip olarak değerlendirilen kurul üyelerini görevden el çektiren yönetim anlayışı ile Parti’nin başarıya ulaşamayacağı açıktır. Gereğini kerelerce hatırlatmamıza rağmen partiyi şirketi, gönüllülük esasına göre çalışan örgüttü ise şirket çalışanı gibi gören, örgüte üstencil bir anlayışla bakan emirle iş yaptıran, bu sebeple örgütün ve mahalle temsilcilerinin çalışma şevkini kıran, bir anlayışın taşıyıcısı olamayacağımız açıktır.
Partimizin her kademe ve alanda ahenk içinde çalışması gereği tartışmadan varestedir. Bir parti yöneticisinin, partili kurul üyeleri veya seçimle iş başına gelmiş partili yerel idari görevliler hakkında asılsız ithamlara sebebiyet vermesi, asılsız şikayetlere muhatap olmasına salık vermesi, sosyal medyadan “ne dediğimi anlamaktan yoksun kurullarla çalışıyorum” demesi, kurul arkadaşlarımız ve partimiz aleyhine iftira dolu gerçek dışı “haberler” yapılmasına tepkisiz kalması ve hatta bundan siyasi çıkar umması partililik ile bağdaşmaz.
Yönetim kurulu tek ve bütündür. Birden fazla yapı halinde çalışması düşünülemez. Bu kapsamda gün içi yapılacak yazışma ve haberleşmenin tek bir grup mecrasında yürütülmesi esastır. Kendini kurul başkanına yakın adleden bir kısım kurul üyesinin diğer kurul arkadaşlarının rızası ve bilgisi hilafına kurul başkanı ile birlikte, yönetim kurulunun ilk gününden beri açık bulunan grup mecrasından ayrılarak ayrı bir grup oluşturmak suretiyle faaliyetine aylardır devam etmesi kabul edilemez.
İlçe yönetim kurullarının çoğulculuk ilkesi ile müzakere ve tartışma neticesinde aldığı herhangi bir karara katılmayan kurul üyelerinin karşı oy ve açıklaması ile tenkitte bulunma hakkı elbette bakidir. Ne var ki alınan kararlar “yönetim kurulunun” kararıdır. Bu kapsamda bu kararların yönetim dışında gerekçe ve bağlamından maksatlı şekilde kopartılarak, bir takım yerel medyaya servis edilerek siyasi malzeme yapılması hiçbir yönetim kurulu üyesi ve kurul başkanına yakışmaz.
Parti kurullarımızın hangi usul, nisab ve yöntemlerle karar alması gerektiği açıktır. Karar sayısı yeterli olmasına rağmen “tek kişinin” iradesi ile karar alma ve/ya aldırmama anlayışı ile yol yürüyemeyeceğimiz açıktır.
Ulu Önder’imizin bizlere mirası olan değerler bütünü, tüzüğümüz ve dünya görüşümüz gereği hiçbir etnisite, inanç, cinsiyet veya cinsel yönelim, ayrımcılığa maruz bırakılma sebebi olamaz. Sol ideolojinin “kimlik siyasetini” dışlayan, 72 millete bir gözle bakan bu yaklaşımını özümseyemeyen bir yönetim anlayışı ile yol yürüme şansımız kalmamıştır.
Görevler ve makamlar gelip geçicidir. Bizler bu bilinç ile iktidara yürüdüğümüz bu süreçte parti ve örgütümüzün önünü açabilmek için şek ve şüphe duymaksızın ilçe yönetim kurulu üyeliğimizden ayırılıyoruz. Aynı cesaret ve sahiplenmeyi gösteremeyen anlayış ile mücadelemiz ise sonuna kadar devam edecektir.
Saygılarımızla.