Gündem

CHP Lideri Özel, İspanya’da SE Toplantısında Konuştu: “Neoliberal düzenin sömürdüğü insanlarımızın yanında durmalıyız”

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Sosyalist Enternasyonal Konsey Toplantısında, “Biz sol, sosyalist, sosyal demokratlara düşen, kamu yararını siyasetin ve düzenin merkezine almaktır. Aşırı sağın yükselişine ve artan popülizme karşı mücadelede partilerimizin, kurumlarımızın ve Sosyalist Enternasyonalin atabileceği en önemli adımlardan biri, neoliberal ekonomik düzenin sömürdüğü insanlarımızın yanında olmak, yanında durmaktır” ifadesini kullandı. Özel, “Önümüzdeki nisan ayında Filistin’e bir ziyaret gerçekleştirerek dikkatleri Gazze’deki insanlık dramına çekmek istiyorum. Gazze’de derhal kalıcı ateşkesin sağlanması ve insani yardımların geçişine izin verilmesiyle ilgili buradan önemli bir çağrıyı hep birlikte tartışmamız gerektiğini düşünüyorum” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özgür Özel, İspanya’nın başkenti Madrid’de Sosyalist Enternasyonal Konsey Toplantısının, “Herkes için Sürdürülebilir Kalkınmanın Sağlanması için Küresel Yönetişimde Reform Yapılması” başlıklı 1’inci Oturumunda konuştu. Özel, “Hepinizin bildiği gibi geçtiğimiz yıl 6 Şubat 2023 tarihinde Cumhuriyet tarihinin en acı günlerinden bir tanesini yaşadık. 11 ilimizin etkilendiği depremlerde 50 bin 783 vatandaşımızı kaybettik. Biz bu acıyı yaşarken yardıma koşan ilk ülkelerden bir tanesi, 24 saat içinde yanımızda olan, 10 şehrimizde arama ve kurtarma çalışmalarına katkı sağlayan, 500 kahraman denizcisi ile 2 askeri gemisi ile Türkiye’de olan ve Hatay ilimizde bir sahra hastanesi kurarak, vatandaşlarımızın yanında olan İspanya’ya ülkem ve tüm vatandaşlarımız adına bir kez daha teşekkürlerimi iletiyorum” dedi. Özel, “Elbette ev sahibi ülke olarak İspanya ile ilgili yaptığım bu teşekkürün yanında, bu salonda bulunan ve acımızı paylaşan, arama ve kurtarma çalışmalarına katkı sağlayan, gelip ziyaret eden tüm ülkelerin temsilcilerini ve tüm kardeş partilerimizi o dönemde gösterdikleri dayanışma için büyük bir minnetle anıyorum. Hem ülkemizde hem dünyanın hiçbir coğrafyasında böylesine büyük acıların yaşanmamasını bir kez daha diliyorum. Ayrıca bugün bize mekânsal ev sahipliği yapan İspanya Sosyalist İşçi Partisi’nin değerli başkanına, yöneticilerine ve kıymetli emekçilerine teşekkür ediyorum. Biraz önce bizim de olumlu yönde oy kullandığımız şekilde Madrid’de Sosyalist Enternasyonal’in bir ofisinin açılacak olması ve çalışmalarını burada daha kurumsal şekilde sürdürecek olmasına yönelik ortak kararımızı memnuniyetle karşıladığımızı ifade etmek isterim” dedi.

“CHP, SOSYAL DEMOKRASİNIN TEK TEMSİLCİSİDİR”

“Benim partim Cumhuriyet Halk Partisi, geçtiğimiz yıl Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte 100’üncü yaşını kutladı. Cumhuriyeti kurmuş bir partinin lideri olarak köklü bir geleneğin, önemli bir misyonun temsilcisi olarak karşınızdayım” diyen Özel, “Bu misyonun hedefi, çağdaş bir toplum, gelişmiş ve adaletli bir ekonomik düzen oluşturmaktır. Yönetimde aklı ve bilimi hakim kılmak, saygın, barışçıl ve maceracılıktan uzak bir dış politika ile dünyanın önde gelen ülkeleri arasına girmektir. 47 yıldır Sosyalist Enternasyonal’in üyesi olan CHP, Türkiye’de sosyal demokrasinin en önemli savunucusu ve tek siyasi temsilcisidir. 100 yıllık tarihi ile dünyanın en köklü partileri arasında yer almaktadır. 4 ay önce Genel Başkanlık görevine seçildiğim andan itibaren 31 Mart’ta gerçekleşecek yerel seçimlere odaklandım. Partimizin belediye başkanları, hepinizin yakından bildiği İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Muğla, Aydın ve Hatay’ın da içlerinde bulunduğu Türkiye’de çok önemli şehirleri ve nüfusumuzun neredeyse yüzde 60’ına yakınının bulunduğu şehirleri yönetmektedir. Belediyelerimiz, ekonomik zorlukların halkımıza etkilerini sosyal demokrat hizmetler ve dayanışma politikaları ile azaltmışlardır. Amacımız yerel yönetimlerdeki başarılarımızı büyütmek ve sosyal demokrat belediyecilik anlayışını ülkemizin genelinde hakim kılmaktır” ifadelerini kullandı. Özel, konuşmasını şöyle sürdürdü:

LİDERLERE ÖNEMLİ UYARI

“Değerli yoldaşlarım, dünyamız değişim ve dönüşüm sürecinden geçmektedir. Yaşadığımız sorunlar ve karşılaştığımız güçlükler, geçtiğimiz asırlarda olduğu gibi sadece ulusal sınırlar içinde, ulusal imkanlarla çözülebilecek sorunlar değildir. Aksine artık çağımızın en önemli sıkıntıları sınırları aşan, çözümü ise hep birlikte çalışmamız gereken küresel sorunlardır. Savaş, jeopolitik, jeoekonomik rekabet ortamı, Covid pandemisi gibi salgın hastalık tehditleri, gıda güvenliği, kuraklık, iklim krizi, düzensiz göç gibi sorunların yanında yükselen aşırı sağ akımlar, her bölgede yeni riskler yaratmaktadır. Birbirine derinden bağlı olan bu sorunlar silsilesi, halkımızın ekonomik ve sosyal koşullarını, demokrasilerimizi tehdit etmektedir. İtiraz ettiğimiz bu ekonomik düzenden hak ettiğini alamayan, kendini geride bırakılmış hisseden, gelir adaletsizliğini yaşayan kitleleri radikal söylemlerle kendine çekmeye çalışan aşırı sağ ideolojilerin dünyanın pek çok bölgesinde güçlendiklerini izlemekteyiz. Bu yükselen aşırı sağ akımlar ve otoriter eğilimler, tarihin sayfaları arasına gömdüğümüz zararlı ideolojileri tekrar gün yüzüne çıkarıyor, enternasyonalist bakış açısına büyük zarar veriyor. Bu nedenle demokratik siyaseti güçlendirmeli, yükselen otoriterliğe karşı partilerimiz arasındaki dayanışmayı artırmalıyız. Siyasi akrabalarımızın yönetimde olduğu ülkelerde, bu ülkelerin dış politikaları, bu ülkelerin kendi önceliklerini gündeme almaları elbette anlaşılırdır. Ancak muhatap oldukları, siyasi muhataplarının bulundukları ülkedeki sağ, sığ, baskıcı, demokrasiyi askıya alan rejimler olarak hükmettikleri noktada siyasi akrabalarımızın kendileriyle kurdukları ilişkilerde liderler arası iyi ilişkilerin yansımalarının sol, sosyal demokrat ve sosyalist ideolojiye başka coğrafyalarda zarar verdiğini gözetmek ve bu ilişki ağını doğru tahlil etmek, kişisel yakınlıkların, muhatap olunan ülkedeki siyasi akrabalarımızı ne duruma soktuğuna dikkat etmek buradan tüm değerli ve her birisi ile ayrı ayrı gurur duyduğumuz, ülkelerinin iktidarı sol ve sosyalist liderlere yapmam gereken önemli bir hatırlatmadır.”

“YENİ BİR DÜZEN İHTİYACI”

“Demokrasiye inananlar ve yeni bir ekonomik düzeni kurma iradesini taşıyanlar güç birliği yapmalıdır. Bugün yaşadığımız, kamu yararı gözeten sosyal politikalarla, şahsi çıkarlara dayalı sağ siyasetin çatışmasıdır. Biz sol, sosyalist, sosyal demokratlara düşen, kamu yararını siyasetin ve düzenin merkezine almaktır. Aşırı sağın yükselişine ve artan popülizme karşı mücadelede partilerimizin, kurumlarımızın ve Sosyalist Enternasyonalin atabileceği en önemli adımlardan biri, neoliberal ekonomik düzenin sömürdüğü insanlarımızın yanında olmak, yanında durmaktır. Onlara aşırı sağ akımların sunduğundan daha gerçekçi, daha ulaşılabilir ve en önemlisi daha ikna edici çözümler sunmaktır. Tam bu noktada konsey toplantımızın konusu olan herkes için sürdürülebilir kalkınma hedefi son derece önem taşımaktadır. Bu hedefi sağlamak için zorunluluk olan neoliberal ekonomik düzenin yerine gerçek, yeni bir düzen ile katılımcı, demokratik, eşit temsile dayalı bir yönetim anlayışına ihtiyaç vardır. Küresel ve ulusal alanda gelir adaleti sağlanamadığı gibi aksine her krizde çalışanların gelirden aldığı pay küçülmüş, gelir dağılımı fevkalade bozulmuştur.”

“NİSAN AYINDA FİLİSTİN’E GİDEREK İNSANLIK DRAMINA DİKKATİ ÇEKECEĞİM”

“Ayrıca sözlerimin sonuna gelirken, yaşadığımız son birkaç yıl bize savaş ve çatışmanın hala insanlık için en önemli risklerden biri olduğunu ne yazık ki gösterdi. Bugün tam ikinci yılını doldurduğumuz Ukrayna-Rusya savaşı ile Avrupa kıtasında 1945’ten sonra ilk kez böyle bir savaşa tanıklık ettik. Üstelik hala devam eden bu yıkıcı savaşın yarattığı tırmanma ve yayılma riskleri bütün dünyayı tehdit etmektedir. 7 Ekim 2023’te Hamas’ın gerçekleştirdiği saldırı sonrasında İsrail’in Gazze’de yürüttüğü operasyonlarda şu an itibariyle 30 binden fazla insanın hayatını kaybettiğini, bunun önemli kısmının kadınlar ve çocuklar olduğunu hatırlatmak isterim. Bu konuda geçtiğimiz kasım ayında uluslararası barış çağrısında bulunmuş, Sosyalist Enternasyonal’de temsil edilen ülkelerdeki sol, sosyal demokrat partilerin liderlerine bir mektup yazmıştım. Önümüzdeki nisan ayında Filistin’e bir ziyaret gerçekleştirerek dikkatleri Gazze’deki insanlık dramına çekmek istiyorum ve bu konuda önemli bir mesafe aldığımızı memnuniyetle ifade etmek istiyorum. Önümüzdeki nisan ayındaki ziyaretten sonra Gazze’de derhal bir kalıcı ateşkesin sağlanması ve insani yardımların geçişine izin verilmesiyle ilgili buradan önemli bir çağrıyı hep birlikte tartışmamız gerektiğini düşünüyorum. Sorunun kalıcı çözümü, Birleşmiş Milletler’in 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan Filistin devletinin kurulması ile erişilecek iki devletli oluşuma ihtiyaç duyduğunu vurgulamak isterim. Akan kan nerede olursa olsun ister Ukrayna, ister Gazze, ister Yemen, ister Afrika’da, dünyanın neresinde olursa olsun güçlünün ve zulmün karşısında durmaya, mazlum halklarla dayanışma içinde olmaya devam edeceğiz. Değerli yoldaşlarım, hepinizi bir kez daha partim ve ülkem adına saygı ile selamlarken bugün yapılan tüzük değişikliklerinin Sosyalist Enternasyonal’e katkı sağlamasını diliyor, hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu