
CHP bugün, Ankara İl Başkanı Ali Hikmet Akıllı başkanlığında, il yöneticileri ve ilçe başkanlarıyla TİP İl Başkanlığına destek ziyaretinde bulundu. CHP’li Akıllı, görüşme sonrasında, TİP Hatay Milletvekili Can Atalay’ın tutukluğuna ilişkin basın açıklaması yaptı.
AKILLI: “BU OLAY, BU ÜLKEDE HEM YÜRÜTMENİN HEM DE YARGININ AÇIKÇA YASAMAYA MÜDAHALESİ NİTELİĞİNİ TAŞIMAKTADIR”
Akıllı, açıklamasında şunları söyledi:
“Bugün CHP Ankara İl yönetimi, ilçe başkanları ve kadın kollarıyla beraber, TİP Hatay Milletvekili Sayın Can Atalay ve aslında Hatay halkıyla dayanışmak için buradayız. Hataylıların oylarıyla Meclis’e gönderilen ve mazbatasını alan Sayın Can Atalay, hâlâ tutuklu. Bu olay aslında temeli sakat bir dava, Gezi Davası’na dayanan bir olayla karşı karşıyayız. Türkiye’deki son yılların en demokratik çıkışlarından birini, devlete karşı bir suçmuş gibi gösteren bu iktidar ve onun yargısı eliyle devam eden birçok yargılama ve mahkûmiyet söz konusu, önce bunu vurgulamak lazım. Bu olay, bu ülkede hem yürütmenin hem de yargının açıkça yasamaya müdahalesi niteliğini taşımaktadır.
“BU KARAR, HALKIN SEÇME HAKKINI VE YASAMA DOKUNULMAZLIĞININ AÇIKÇA İHLALİDİR”
Geçmişte yaşanan benzer birçok olaya, Anayasa Mahkemesi’nin benzer konularda verdiği kararlara rağmen Yargıtay 3. ve 4. Ceza Dairelerinin tahliye talebinin reddi, yasal gerekçelerden yoksun, hukuka aykırı bir durumdur. Özellikle Anayasa’nın 83. maddesinin 14. fıkrasına yaptığı atfı kullanarak böyle bir uygulamaya gidilmesi aslında bir ceza normu olmayan, bir suç normu içermeyen 14. fıkranın açıkça kötüye kullanımı niteliğindedir. Bu karar, halkın seçme hakkını ve yasama dokunulmazlığının açık bir ihlalidir. Ve giderek masumiyet karinesinin açıkça ihlal edildiği bir durum yaşamaktayız. Bu, ülkede hukukun geldiği hali gözler önüne seren acı bir durum. Hele sürecin işletiş biçimi; dosyanın bekletilmesi, kararın geciktirilmesi, aradan iki ayı aşkın bir sürece geçmesine rağmen hâlâ Anayasa Mahkemesi’ne başvuru imkanını geciktiren bir süreç işletilmesi ki sanıyorum yeni yapılabildi o başvuru çünkü ceza dairesi kararı yeni verdi, onu da bir dayanak oluşturabilmek için tebliğnameyi bekletmek suretiyle yapıldı. Bu Türkiye’de ilk örnek değil, bunu CHP olarak biz de yaşadık, başka siyasi partiler de yaşadı.
“CAN ATALAY’A DESTEĞİMİZİ SÜREKLİ OLARAK DEVAM ETTİRECEĞİMİZİ VE SESSİZ KALMAYACAĞIMIZI İLAN EDİYORUZ”
Burada ortak ses olarak şunu söylemek istiyoruz: Yürütmenin ve yargının yasama hakkına, halkın seçme hakkına, milletvekilinin seçilme hakkına müdahale niteliği taşıyan, masumiyet karinesini ihlal eden bu tutukluluk haline derhal son verilmeli ve Türkiye’de benzeri durumlar yaşanmamalıdır. Burada üzerine görev düşen kurumlar var. Bunun başında Meclis, Meclis Başkanlığı geliyor. Ne yazık ki bugüne kadar özellikle Meclis Başkanlığı beklediğimiz dirayeti gösterebilmiş değil. O yüzden buradan, bir kez daha Meclis’i göreve davet ediyoruz. İkinci olarak, Anayasa Mahkemesi’ni bu konuda, bir an önce karar vermeye davet ediyoruz. Ve burada TİP ve sevgili Can Atalay ile dayanışma duygularımızı paylaşıyor, bu desteği sürekli olarak devam ettireceğimizi ve bu mesele karşısında bundan sonra da sessiz kalmayacağımızı buradan bir kez daha ilan ediyoruz.”