Deniz Yavuzyılmaz’dan Çayırhan işçilerine destek…

CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz, eylem yapan Çayırhan Termik Santrali ve Maden Ocağı işçilerine destek olmak için Çayırhan’a giderek, “Burada adrese teslim, peşkeş bir ihalenin yapılmak istendiği açık ve net. Buraya yapılan yatırımların tümü vatandaşın devlete ödediği vergilerle oluşan Hazine’den yapıldı. O nedenle bu maden sahası ve termik santral millete aittir” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz, Ankara’nın Nallıhan ilçesindeki Çayırhan Termik Santrali ve Maden Ocağı’nın özelleştirilmesine karşı 4 Mart’ta yapılacak ihale öncesi kendilerini madene kapatan işçilere destek olmak için Çayırhan’a gitti. Burada açıklama yapan Yavuzyılmaz, şunları söyledi:
“Maden işçileri şu anda kendilerini maden ocağına kapatmış durumdalar. Bu eylemin yapılmasının nedeni, Çayırhan Termik Santrali’nin varlık satışının yapılmak istenmesi, aynı zamanda maden sahalarının da 35 yıllığına, 2060 yılına kadar işletme hakkının yine bir şirkete ihale yoluyla devredilmek istenmesi.
Maden işçileri ve termik santral çalışanları buna itiraz ediyor. Zira termik santralin şu anda piyasa değeri 1 milyar dolar. Çayırhan maden sahasındaki kömür rezervinin toplam değeri yaklaşık 3,5 milyar dolar. Yani buradaki tesislerin ve kömürün toplam değeri 4,5 milyar dolar. Ancak gelin görün ki 4 Mart tarihinde yapılacak denilen ihalenin taban ihale bedeli belirtilmediği için sadece ihaleye girecek olan şirketler teklif verip, danışıklı dövüşle bu özelleştirme tutarını kendileri belirleyecek. Bunu kabul etmek mümkün değil.
“Enerji vatandır, vatan satılmaz”
Burada adrese teslim, peşkeş bir ihalenin yapılmak istendiği açık ve net. Buraya yapılan yatırımların tümü vatandaşın devlete ödediği vergilerle oluşan hazineden yapıldı. O nedenle bu maden sahası ve termik santral millete aittir. Enerji vatandır, vatan satılmaz diyoruz.
Şu anda Türkiye’de elektrik üretiminin yüzde 83’ünü özel elektrik üretim şirketleri yapıyor. AK Parti’nin marifetiyle yapılan özelleştirmeler nedeniyle kamu, elektriğin yalnızca yüzde 17’sini üretiyor. Tüm Türkiye’deki elektriğin yüzde 1’ini Çayırhan Termik Santrali tek başına karşılıyor. Şu anda Ankara’nın tükettiği elektriğin yüzde 15’ini karşılıyor. Özel sektörden tekrar kamuya devredildiği sürenin içinde eksik kalan yatırımların kamu eliyle yapılması suretiyle kapasitenin iki katına çıkma durumu var. Böylece de burada hem üretilecek elektrik, hem çıkarılacak kömür, hem de istihdam edilecek işçi sayısı kamu işletmesiyken iki katına çıkabilir.
“Vatanını, milletini seven herkesin buradaki eyleme destek vermesini bekliyoruz”
Burası, kamu eliyle yüksek kârla işletilen bir entegre tesis. Hep dediler ki, ‘kamu tarafından işletildiğinde zarar eden kurum, kuruluş, şirketler özelleştirilsin’. Ama burada bakıyoruz zaten kâr elde ediliyor. Eğer burası ihale edilir, bir şirkete altın yumurta yumurtlayan tavuk doğrudan teslim edilirse, şirketin yıllık kârı burada 120 milyon dolar olacak. 35 yıl içinde 4 milyar 200 milyon dolar kâr edecek. Personel maaşlarını da masraflarını da ödeyecek ve geriye kasasına 153 milyar lira para kalacak. Zaten burası kamu tarafından işletiliyor. Daha fazla kâr elde edilmesi bile mümkün. Bu kâr hazinede kalacakken, burada çalışan işçiler işten çıkarılma tehditi olmadan çalışabilecekken, iş güvencesiyle birlikte aileleriyle, huzurlu bir şekilde burada çalışacakken, bu sahaların devredilmesi termik santralin bir kez daha kamuya devredilmeyecek şekilde arsalarıyla, arazileriyle, binalarıyla, lojmanlarıyla tümden satılması kabul edilemez. O nedenle biz madencilerin ve işçilerin burada başlattıkları ve kararlı bir şekilde devam ettirdikleri bu mücadeleyi sonuna kadar destekliyoruz. Vatanını, milletini seven herkesin de buradaki eyleme destek vermesini bekliyoruz.
“Bugüne kadar bu işletme kârlı bir şekilde işletildiyse, bundan sonra da işletilebilir”
Hiç kimse burada sadece kendisi için bir eylem yapmıyor. Gerçek vatanseverlik, gerçekten vatanına sahip çıkmak demek; yer altı ve yer üstü zenginliklerine, milli servete sahip çıkmak demektir. Bugüne kadar bu işletme buradaki madencilerle, termik santral işçileriyle kârlı bir şekilde işletildiyse, bundan sonra da işletilebilir.
Burada çalışan işçileri de sadece yalın bir madenci olarak görmemek gerekir. Burası son teknolojiyle çalışan bir maden sahası. Yani buradaki madenciler aynı zamanda birer teknisyen. O nedenle buradaki madencilerin bu maden sahasından özel sektör eliyle patronların canları istediğinde uzaklaştırılabilir olması aynı zamanda buradaki iş verimliliğinin üzerinde de her zaman bir tehdit.
“Bugün verilen sözler, yarın unutulacak sözler bunu biliyoruz”
Biz, çalışanların endişelerinin giderilmediğini görüyoruz. Bugün verilen sözler, yarın unutulacak sözler bunu biliyoruz. Söz verenlerin daha önce neler yaptığını gördük, tecrübe ettik, bu oyuna da düşmek istemiyoruz. Yarın bir gün, bugün söz verenlerin görevden ayrıldıklarında onları bulup yakasına yapışılsa da ‘hani söz vermiştiniz, hani iş güvencesi vardı, hani burası özel sektöre devredildiğinde işten çıkarılmayacaktık’ diye sorduğunuzda verecekleri tek yanıt ‘Ne yapalım, şu anda ben görevde değilim, yapacak bir şeyim yok’ demek olacak. İşçi, madenci bu oyuna gelmeyecek ve buradaki direnişini, ihale süreci iptal edilene kadar devam ettirecek.
“35 yıllığına net bir şekilde, burada başlatılan ihale sürecinin acil olarak durdurulmasını istiyoruz”
Yarın itibarıyla ertelenen ihaleyi yapmayı planlıyorlar. Bu ihale yapılsa bile ihaleye bir itiraz süreci var, sözleşme imzalanana kadar geçecek olan süre var. Aynı zamanda hangi rakamla, hangi koşullarda ihale tamamlanacaksa, yarın bir gün Türkiye’de bu devran döndüğünde bu ihalenin yine iptal edilmesi ve bu sürecin içinde yer alanların hukuki sorumluluğu mutlaka doğmuş olacaktır. O nedenle 35 yıllığına net bir şekilde, burada başlatılan ihale sürecinin acil olarak durdurulmasını istiyoruz.
“Sonuna kadar varız, sonuna kadar mücadelenizin yanındayız”
Biz, madencimizin yanındayız, sonuna kadar da yanında olacağız. Bu madenci, madene sahip çıkıyor. Termik santral işçileri, termik santrale sahip çıkıyor. Bölge halkı, buradaki mücadeleye sahip çıkıyor. Bizim de yüreğimiz 7/24 sizinle atmaya devam ediyor. Sonuna kadar varız, sonuna kadar mücadelenizin yanındayız.”