İstanbulVideo

CHP İstanbul İl Başkanlığından eş zamanlı basın açıklaması

CHP 81 ilde eş zamanlı olarak basın açıklaması gerçekleştirdi...

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in yaptığı Anayasa’ya aykırı ve laiklik karşıtı söylemlerine tepki olarak CHP İlçe Başkanlıklarının eş zamanlı basın açıklamaları 22 Aralık 2023 Cuma günü yapılırken CHP İstanbul İl Başkanlığının açıklaması İl Başkanı Özgür Çelik tarafından okundu. Çelik, kerameti kendinden menkul tarikat ve cemaat unsurlarından medet uman Milli Eğitim Bakanlığı ve bizzat Yusuf Tekin’in de laiklik karşıtı odakların sözcüsü ve hamisi durumuna geldiğini ifade etti. Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a Milli Eğitim Bakanı’nı görevinden alması çağrısında bulundu.

CHP İstanbul İl Başkanlığı toplantı salonunda saat 11.00’de başlayan basın açıklamasına CHP İstanbul İl Başkan Yardımcıları Soner Özimer, Metin Demirbilek, Ali Ekber Cömert, Burak Çalışkan, Cabbar Kement, Cem Birlik, Erhan Daka, Gökhan Akgül, Gürbüz Erdagöz, Hülya Özdemir, İbrahim Zeki Yılmaz, Kemal Ercan, Mertcan Çınak, Metin Tam, Murat Bakır, Sinan Karaca Öztürk, Ümit Koral, Zelal Kıran’da katıldılar.

Basın açıklamasına katılarak destek veren CHP İlçe Başkanları arasında ise CHP Arnavutköy İlçe Başkanı Hüseyin Çelik, CHP Ataşahir İlçe Başkanı Celal Yalçın, CHP Bağcılar İlçe Başkanı Murat Sönmez, CHP Bakırköy İlçe Başkanı Gizem Başaran Arslan, CHP Başakşehir İlçe Başkanı Beyzade Kayabaşı, CHP Beylikdüzü İlçe Başkanı Mülayim Demirtaş, CHP Beşiktaş İlçe Başkanı Alican Şen, CHP Beykoz İlçe Başkanı Mahir Taştan, CHP Büyükçekmece İlçe Başkanı Halis Çiçekçi, CHP K. Çekmece İlçe Başkanı Burak Ergin, CHP Kartal İlçe Başkanı Mert Polat, CHP Pendik İlçe Başkanı Niyazi Güneri, CHP Silivri İlçe Başkan Vekili İbrahim Kömür, CHP Sultanbeyli İlçe Başkanı Özgür Erdem, CHP Sultangazi İlçe Başkanı Kemal Avseren, CHP Şile İlçe Başkanı Aras Arslan, CHP Şişli İlçe Başkanı Tamer Özcanlı, CHP Ümraniye İlçe Başkanı Hakan Kızılelma, CHP Esenler İlçe Başkanı Cemal Kaya, CHP Çatalca İlçe Başkanı Mehmet Çoban, CHP Beyoğlu İlçe Başkanı Muharrem Bulut, CHP Esenyurt İlçe Başkanı Muharrem Ergin, CHP Eyüpsultan İlçe Başkanı Doğan Sarıtaş,CHP Fatih İlçe Başkan vekili Yavuz Nazlıgül, CHP Güngören İlçe Başkanı Temel Akkoç, CHP Kağıthane İlçe Başkanı Cihan İlim Yeşildağ, CHP Adalar İlçe Başkan Vekili Mustafa Ulaş’da bulunurlarken CHP Başakşehir İlçe Başkan Yardımcısı Erdoğan Dulkadir, CHP Beylikdüzü İlçe Başkan Yardımcısı Gürsel İlgüz, CHP Kartal Kadın Kolları Başkanı Birgül Karababa’da açıklamaya katılanlar arasındaydılar.

CHP 81 ilde eş zamanlı olarak basın açıklaması gerçekleştirdi. İstanbul İl Örgütü’nde açıklama yapan CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in bütçe görüşmeleri sırasında yapmış olduğu laiklik karşıtı açıklamalarına  tepki göstererek şunları söyledi:

“Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurucusu Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Eğitimdir ki bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüce bir toplum olarak yaşatır veya bir milleti esaret ve sefalete terk eder” şeklinde ifade ederek önemini vurguladığı Milli Eğitim, mevcut iktidarın tam bir başarısızlık içinde olduğu bir alandır.

AKP Genel Başkanı’nın “eğitim alanında başarısız olduk” sözleri ile bir itiraf olarak hafızalarımıza kazınan 21 yıllık dönemde, 9 bakan değişmiş, eğitim sistemi yaz boz tahtasına dönmüş, bilerek ve isteyerek siyasallaştırılmış, dinselleştirilmiş ve iktidarın ideolojik hedefleri için araç haline getirilmiştir. PISA vb uluslararası araştırma sonuçları da eğitimin niteliğine yönelik başarısızlığı net bir biçimde ortaya koymaktadır.

Oysa Milli Eğitim, ülkemizi geleceğe taşıyacak kuşakların iyi eğitimli ve donanımlı olmasını sağlayacak en önemli hizmet alanı ve ülke için bir beka sorunudur. Meclis’te kabul edilen bütçe, öğretmenlerin, akademisyenlerin, eğitim emekçilerinin, ailelerin ve en önemlisi ülkemizin geleceği olan çocuklarımızın sorunlarını çözebilecek bir akla, vicdana ve niyete sahip değildir!

Merkezi Yönetim Bütçesi içerisindeki payı % 19,24’lerden % 14,56’ya gerileyen, % 81’i personel gideri olan, yatırım bütçesi 2002’de % 17,18 iken % 9,15’e kadar gerileyen Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi, Meclis Genel Kurulu’nda görüşülerek iktidar milletvekillerinin oyları ile kabul edilmiştir.

•Öğrencilere bilimsel ve nitelikli bir eğitim vermekten uzak,

•Ailelerin artan mali yüklerini ve kaygılarını azaltmayı hedeflemeyen,

•Öğretmenlerini yoksulluk sınırının altında maaşlara reva gören,

•Bir milyonu aşan atanamayan öğretmenlere bir umut vermeyen bu bütçeyi konuşmamız gerekirken,

Maalesef Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in gün boyu yapılan bütçeye yönelik eleştirilere vermesi gereken cevapları değil; Türkiye’nin geleceği için çok büyük bir tehlike olan laiklik karşıtı demeçlerini konuşmak zorunda kalıyoruz.

Bakan’ın verdiği rakamlara göre Milli Eğitim Bakanlığı, 1.167’si resmi kurumlarla olmak üzere 2.709 protokol imzalamış bulunuyor. Bu protokoller, okullarımızın ve milli eğitim sistemimizin gereksinim duyduğu fiziki altyapı, malzeme, yazılım ve/veya donanıma yönelik çeşitli kurumların yapacağı katkılara yönelik değildir. Aksine, Milli Eğitim Bakanlığı’nın anayasal görevi olan ve öğretmenlerimizin uzmanlığında okul yaşamında geliştirilmesi beklenen yaşam becerilerine yöneliktir. Bunu, Bakan’ın Meclis’te bu protokolleri savunurken ortaya koyduğu gerekçelerden de anlıyoruz.

Öğrencilerin bilgi, beceri, davranışlarının geliştirilmesi MEB ve öğretmenlerin görevidir. Tarikat ve cemaatleri, çocukların dağa çıkmasını engelleyen sivil toplum örgütü olarak gördüğüne ve protokol imzalamaya devam edeceğine yönelik beyanları asla kabul edilemez. Bakanın bu sözleri, bugüne kadar zor şartlarda hizmet veren öğretmenlerimizi dağa insan kaynağı yetiştirmekle suçlaması anlamına da gelmektedir. Öğretmenlerimizin, çocukların terör örgütüne kaynak olarak dağa çıkmasını engelleyemeyeceğini ama kerameti kendinden menkul tarikat ve cemaat unsurlarının engelleyeceğini dile getirmek de başlı başına bir zavallılıktır.

Milli Eğitim Bakanı, bu yapılarla ilişkiyi savunurken özelikle belirli bir bölgeyi işaret etmekte, cemaat ve tarikatlar aracılığıyla bölgenin şekillendirilmek istendiğini de açıkça itiraf etmektedir. Yatılı okulları kapatıp çocuklarımızı tarikat ve cemaatlerin yurtlarına mahkûm eden kişinin gerekçesi bu nedenle doğru değildir. Bakanlığın tarikat ve cemaatler ile yaptığı protokolleri tasdik etmesi, eğitimin topyekûn dinselleştirilmesini hedefleyen politikaları ifşa etmiştir. Ancak, unutulmamalıdır ki bu politikalar, geçmişte milletimizin hafızasından uzun süre silinmeyecek travmalar ile sonuçlanmıştır. Bu yapıların araç olarak kullanılmasının sonuçları 15 Temmuz darbe girişimi ile acı bir şekilde deneyimlenmiştir. Bakanın ve AKP kadrolarının bu yaşananlardan ders almadığını görüyor; kendilerine bu yoldan dönmeleri için bir kez daha çağrıda bulunuyoruz.

Bakanın açıklamalarından ve tavırlarından, siyasi iktidarın 4+4+4 düzenlemesi ile hız kazanan bilimsel, çağdaş, laik eğitimi sonlandırma hamlesinin bugün artık başka bir aşamaya geçtiği anlaşılıyor. Bakanın çocukların dağa çıkmasını engellemek perdesiyle gizlemek istediği bu icraatlar, örneğin ÇEDES projesinin İzmir, Kırklareli, Eskişehir gibi partisinin az toplumsal destek aldığı bölgelerde başlaması göz önüne alındığında, başka bir siyasal hedefin unsurları olduğunu da açıkça göstermektedir.

Milli Eğitim Bakanlığı ve bizzat Bakan Yusuf Tekin gerçekleştirilen bu icraatlar ve söylemler ile maalesef laiklik karşıtı odakların sözcüsü ve hamisi durumuna gelmiş bulunmaktadır. Kişiye özel bir yasal değişiklik ile rektör olan ve Milli Eğitim Bakanlığının tüm tartışmalı icraatlarının sorumluluğunu taşıyan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’i istifaya davet ediyoruz. Bu çağrının karşılık bulamayacağı ve AKP iktidarında görevden çekilme erdemi gösteren bir bakan olmadığı öngörüsü ile kendisinin atamasını yapan AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı sn. Recep Tayyip Erdoğan’a, Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusu ve şerefi üzerine ant içtiği ‘’laik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağına’’ yönelik yeminini hatırlatıyor, görevlendirdiği Milli Eğitim Bakanı’nı görevden alması çağrısında bulunuyoruz.

Son sözümüz milletimizedir!

Laiklik, bu ülkenin geleceği için en önemli Cumhuriyet ilkesidir!

AKP ve onun beslediği her tür laiklik karşıtı unsur, politika ve söylemle, yasal ve toplumsal her platformda mücadele etmeye devam edeceğiz!”

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu