İstanbul

İstiklal Caddesi’ndeki yasaklar Beyoğlu Belediye Meclisi gündeminde

Beyoğlu Belediyesi Aralık ayı toplantıları başladı... İstiklal Caddesi’nde geçen ay meydana gelen terör saldırısının ardından getirilen yasaklar, Beyoğlu Belediye Meclisi'nde gündeme geldi.

Beyoğlu Belediyesi 8. seçim dönemi 4. toplantı yılı aralık ayı toplantıları 05 Aralık 2022 Pazartesi günü yapılan birinci oturum ile başlarken gündem geçilmeden önce CHP Grup Odasında yapılan toplantıya CHP Beyoğlu İlçe Başkanı Ali Asker Ekici’de katıldı.

İstiklal Caddesi’nde geçen ay meydana gelen 6 kişinin öldüğü 81 kişinin de yaralandığı bombalı saldırının ardından İstanbul Valiliği’nin kararıyla caddede, seyyar tabela konulmasına, stant kurulmasına, sergi açılmasına, seyyar satış yapılması ve satış tezgâhı konulmasına, sosyal, kültürel veya ticari etkinlikler düzenlenmesine, toplu veya bireysel sokak müzisyenliği ve performans gösterileri yapılmasına ve benzerlerine yasak getirilmişti.

Gündem geçilmeden önce gündem dışı söz alan CHP Beyoğlu Belediye Meclis Üyesi Ahmet Yıldırım gündem dışı konuşmasın da “Kısa bir süre önce İstiklal Caddesinde meydana gelen bombalı saldırı sonrası güvenlik endişesi ile bu cadde üzerinde satış yapan kestane ve mısır satıcıları ile müzik yapan grupların faaliyetlerinin kısıtlanmasının terörün geniş halk kitleleri üzerinde yapmaya çalıştığı ana mesajına ulaşmasına yol açacağını belirtirken,  yasakların terörün ekmeğine yağ sürdüğünü dile getirdi. Türkiye’nin simgesi olan İstiklal Caddesi’nin yasaklarla halka kapatılması, yaşamdan, simgelerinden soyutlanması ve sosyal izolasyona sürüklenmesini kesinlikle doğru bulmuyoruz” dedi.

Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

Sizlerin de çok iyi bildiği gibi bu yasaklar, terör odaklarının yaratmak istediği korku iklimini kalıcı hâle getirmekten başka bir amaca hizmet etmez. Bu saldırı neticesinde Türkiye’nin en çok bilinen ve ziyaret edilen caddesine getirilen yasaklarla terör amacına ulaşmış olmuyor mu? Bu bombalar İstiklal Caddesi’nden başka bir yerde patlayamaz mı? Patlaması için illa panoya, saksıya sokak sanatçısına, seyyar satıcıya mı ihtiyacı var? Bu eylemi yapan terörist, elini kolunu sallayarak kaçak olarak ülkemize giriyor, yine kaçak olarak istihdam ediliyor, defalarca keşifler yapıyor, daha sonra bu kanlı eylemi gerçekleştiriyor ama fatura İstiklal Caddesi’ne kesiliyor. Neden, tüm bunlara caddedeki müzisyen mi sebep oldu, simit satan vatandaş mı sebep oldu?

Sergileri yasaklamak, sokak müzisyenlerini susturmak, sanat etkinliklerini yaptırmamak, sokağın ruhunu yaşatan seyyar satıcıları uzaklaştırmak terör saldırılarını engellemez. Bu sebeple ‘güvenlik tedbiri’ adı altında Türkiye’nin simgesi olan İstiklal Caddesi’nin yasaklarla halka kapatılması, yaşamdan, simgelerinden soyutlanması ve sosyal izolasyona sürüklenmesini kesinlikle doğru bulmuyoruz. İstanbul Valiliği, aldığı siyasi bakımdan son derece baskıcı ve yasakçı bu kararla insanların hak ve özgürlüklerini kısıtlamış, Beyoğlu’nun ruhuna darbe vurmuştur. Yine sormak istiyorum. Simit tezgâhını 2 metre geriye, sokak başına çekerek mi terörle mücadele edeceğiz? Kamusal hak ve özgürlükleri kısıtlayan bir yaklaşımla ve yasaklarla, terör eylemlerini engelleyemediğimizi yaşadığımız acı kayıplarla deneyimledik. Biz bu yasakları uygularken terör bitmiyor, tam tersine asli amacına ulaşıp daha çok baskı ve korkuya sebep olacak yeni adımlar atmaya çalışıyor.

Biz bununla caddenin faaliyetlerini sonlandırarak mı baş edeceğiz? Peki, sonra ne yapacağız? Yakın geçmişte havalimanına saldırı olmuştu. Bu mantıkla havalimanlarını, otobüs duraklarını, alışveriş merkezlerini, semt pazarlarını mı kapatacağız? İnsanları evlerinden çıkamaz hâle getirip, sokakları, caddeleri birer beton yığını hâline mi getireceğiz? Aslında pandemiyle mücadelede müzik yasağı, terörle mücadelede saksı, sergi ve tezgâh yasakları AK Parti’nin hayalindeki Türkiye’den çok net mesajlar içermektedir. Biz, teröre karşı olduğumuz kadar, terörün kendisine zemin bulmasını kolaylaştıran baskıcı politikaları da kabul etmiyor ve reddediyoruz. Yaklaşık bir ay önce tamamlanan Beyoğlu Kültür Yolu’nun tanıtım yazısından aynen okuyorum. ‘AKM’den Galataport’a Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yatırımları ve özel sektör girişimlerinin bir rotada buluştuğu festivalde her branşta binin üzerinde etkinlik yer alacak. Beyoğlu Kültür Yolu, kültürel değerleri geçmişteki hâliyle koruyarak geleceğe taşımayı ve eşsiz dokusuyla Beyoğlu’nu yeniden canlandırmayı hedefliyor.’

Şimdi sizlere sormak istiyorum, hangisi gerçek Beyoğlu? Bir ayda binin üzerinde etkinliğin yapıldığı Beyoğlu mu, yoksa her gün milyonlarca kişinin ziyaretinde sergilerin, sanat etkinliklerinin, sokak müzisyenlerinin seyyar tezgâhların yasaklandığı Beyoğlu mu? Sonuç olarak ülkemizin refahı için ve Beyoğlu’nun herkesin hafızalarında kalan ruhunu geri kazanmak için Beyoğlu Belediyesi’ni bu kararlara karşı sessizliğini bozmasını, bu kararların tekrar gözden geçirilmesi için yetkili kişi ve kurumlara çağrı yapmasını beklerken sözlerimi Beyoğlu Belediye Başkanı’mız Sayın Haydar Ali Yıldız’ın sözleriyle tamamlamak istiyorum. Ne demişti Sayın Yıldız, ‘Bir ideolojik hesaplaşmayı bir mekân üzerinden yapmak ve Beyoğlu’nu kurban seçmek Beyoğlu’na yapılacak en büyük haksızlıktır’.”

CHP Beyoğlu Meclis Üyesi Erdoğan Horlu ise 10 Aralık Dünya İnsan Hakları konusunda düşüncelerini meclis üyeleri ile paylaşma imkanı buldu.

Gündem dışı konuşma yapan CHP Beyoğlu Belediye Meclis Üyesi Reyhan Meral “5 Aralık Kadınlara Seçme ve seçilme Hakkının Verilmesi” gündemli konuşma yaparken CHP Beyoğlu Belediye Meclis Üyesi Ender Tiryaki ise 03 Aralık Dünya Engelliler Günü nedeni ile yaptığı konuşmasında “CHP iktidarında engelli vatandaşlarının bugün yaşadıkları sorunlarının çözülmesi konusunda neler yapılacağını belirtti.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu