Gündem

Kılıçdaroğlu: Kimse çıkıp da devletin sahibi benim diyemez

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Hizmet yapıyorsunuz, hizmet almak istemiyorlar. Teslim etmek istiyorsunuz, teslim almaktan korkuyorlar.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Beylikdüzü Belediyesi’nin yapımını tamamladığı Gürpınar Polis Merkezi Amirliği, Mevlana Camii, Müftülük Kuran Kursu ve Taziye Evinin de içinde bulunduğu toplu açılış törenine katıldı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener‘in de katıldığı törende yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Devletin sahibi 84 milyondur”

“İki değerli partinin yöneticilerini burada görmek, vatandaşlarımızı burada görmek hepimizi mutlu ediyor. Bizi mutlu etmeyen ise devlete teslim edilen, bir kamu kuruluşunun yaptığı ve kendi devletine teslim etmek istediği binaları teslim alacak kişilerin burada olmaması. Sayın Genel Başkanımız, bu konuda son derece güzel bir çerçeve çizdi. Devletin sahibi 84 milyondur. Kimse çıkıp da devletin sahibi benim diyemez. 84 milyon, devletine sahip çıkmak için yeri geldiği zaman şehit olur, alın teri döker. Sadece kendi coğrafyamızda değil, dünyanın hangi coğrafyasında olursak olalım, kendi ülkemizin geleceği, bayrağı için her türlü özveride bulunur.

“Hizmet yapıyorsunuz, hizmet almak istemiyorlar. Teslim etmek istiyorsunuz, teslim almaktan korkuyorlar”

Hizmet yapıyorsunuz, hizmet almak istemiyorlar. Teslim etmek istiyorsunuz, teslim almaktan korkuyorlar. Eğer bir yönetim, bir kamu kuruluşunun kendileri için yaptığı bir binayı teslim almaktan korkuyorsa o ülkeyi sağlıklı ve tutarlı yönetemez. Yönetmek gücünü kaybetmiştir. Biz toplumu kaynaştırmak, barıştırmak istiyoruz. Siyasiler elbet birbirlerini eleştirirler. Bu işin doğasında var zaten. Ama biz kalkıp devletimizi eleştirmeyiz. Bizim devletimiz, bizim bayrağımız. Polis, bizim polisimiz. Belediye başkanları, bizim belediye başkanlarımız. Gücü halktan alıyorlar. Siz milletten güç alan kişiyi devre dışı bırakmak istiyorsunuz. Ayrımcılık yapmak istiyorsunuz. Sayın Genel Başkanımız, inşallah bu ayrımcılıkların tamamını ortadan kaldıracağız, 84 milyonu barıştıracağız.

“Biz evimizde rahat uyuyorsak, polislerin bizim güvenliğimizi sağlamalarındandır”

Polis, bizim polisimiz. Bunu en iyi geçmişte İçişleri Bakanlığı da yapan sayın Genel Başkanımız bilir. Büyük bir özveri ile görev yapar polisler. Biz evimizde rahat uyuyorsak, polislerin bizim güvenliğimizi sağlamalarındandır. Her gittiğim yerde, her yaptığım toplantıda polislerin olayını gündeme getirirken, onlara 3600 ek gösterge verilmesini her yerde, her ortamda savundum. Bir polis arkadaşımız şunu söylemişti, ‘polisler şehit olmaktan korkmaz, vatanları için yeri geldiğinde şehit olurlar zaten ama emekli olmaktan korkuyorlar.’ Çünkü çalışırken aldığı aylığı, emekli olduğu zaman yüzde 50’sini kaybediyor. Bu insan hayatını koyuyor ortaya. Hayatını koyuyorsa ortaya, bu devletin o polise sahip çıkması lazım. Sadece görevini yaparken değil, emekliyken de yaşam standardında büyük bir düşüşün olmaması lazım.

“İnancın sahibi olanlar kul hakkı yemezler”

Karakol yapılıyor, teslim alan yok. Neyse, belki teslim edilmiştir. Güzel bir müftülük binası, Kur’an kursu, taziye evi de yapılmış. Kim istemez çocuklar daha güzel, daha aydınlık bir ortamda kendi dinlerini öğrenebilsinler diye. Neden teslim almıyorsunuz? Neden korkuyorsunuz? Ki Müslümanlık, inancımız, insana değer veren, bilime, kadına değer veren bir inançtır. Bu inancın sahibi olanlar ayrımcılık yapmazlar. Bu inancın sahibi olanlar kul hakkı yemezler, fakirin, fukaranın yanında olurlar. Bu inancın sahibi olanlar bilimin, bilginin peşinden koşarlar. Bu inancın sahibi olanlar bilirler ki cennet kadınların ayakları altındadır. Bu inancın sahibi olanlar bilirler ki eğer Dicle’nin kıyısında iki koyun kaybolmuşsa bunun sorumlusunun devleti yöneten olduğunu bilirler. Bu inancın sahibi olanlar bilirler ki devletin dini adalettir. Peki biz bunu nasıl anlatacağız?

Bütün ibadet yerlerini tertemiz yapacaksınız. Kilisesi, havrası, cem evi, camisi… Bütün bunları tertemiz yapacaksınız. Allah’a ibadet etmek istiyorsa tertemiz bir mekânda gidip ibadetini yapsın diye bizim dünyaya bakış açımız böyle. Onlar ayrıştırıyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar şafağa az kaldı.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu